Vous avez cherché: soruya cevap var (Turc - Anglais)

cevap var.
there's the answer.

soruya cevap verdim.
i answered the question.

bu soruya cevap vereceğim.
i'm going to answer that question.

cevap var mı?
anyone?

bu soruya cevap vermek zor.
it's difficult to answer this question.

bu soruya cevap vermek kolaydır.
it is easy to answer this question.

bu soruya cevap verebilir misin?
can you answer this question?

Üç büyük cevap var.
there's three big answers.

ancak bu üç soruya cevap verebilirim.
but these three questions, i can answer them.

bu soruya cevap bulmak tam 30 yıl aldı.
and it would be 30 years, but i would eventually get the answer to that question.

ben, bu soruya cevap vermeyi kolay buldum.
i found it easy to answer this question.

ag: bu soruya cevap bulabilmek için dua ettim. ne yapabilirim?
ag: i have prayed that i would be able to find the answer to that question. what can i do?

bunun için de kafanızda bir cevap var mutlaka.
and you've all got an idea in your head of the answer.

“ sorusuna cevap veremeyİz.
stone pits?

bu sorulara cevap vermemelisin.
you don't have to answer those questions.

bu soruya cevap bulmak için birkaç yıl önce usc'de bir konferans düzenledik.
well, that's one reason we had a conference here at usc a few years ago.

adam bana kim olduğumu sordu. ki bu soruya cevap vermenin gerekli olduğunu düşünmedim.
the man asked me who i was, to which question i did not think it necessary to answer.

o adam bana kim olduğumu sordu fakat o soruya cevap vermenin gerekli olduğunu düşünmüyordum.
that man asked me who i was, but i didn't think it was necessary to answer that question.

sorularıma cevap vermezsen, çok kızarım.
i get very angry when you don't answer my questions.

ben denemek ve soruya cevap bulmak için kuzey nigeria'daki skoto'ya gittim.
i went to sokoto in northern nigeria to try and find out how far away it is.