Vous avez cherché: türkçe konuştuğun için olabilir (Turc - Anglais)

avrupalılar için olabilir
it might be for europeans.

9 milyarlık nüfus için olabilir mi?
what if, in the coming crowd of nine billion ...

belki kel kalacak diye endişe içinde olabilir.
maybe he's worried that he's going bald.

tamam hoşçakal kendine iyi bak iyi geceler benimle konuştuğun için teşekkürler minnettarım allah hafız
good night, take care of yourself.

geniş kitlelerle farklı yollarla etkileşim içinde olabilir.
it could be interacted with large crowds in different ways.

nanaomakinelerin ilk yararlı uygulamaları tıbbi teknoloji alanında; kanser hücrelerini tespit ve imha için olabilir.
the first useful applications of nanomachines might be in medical technology, which could be used to identify and destroy cancer cells.

sepet içinde olabilir. somun tepsisinde olabilir, fakat tepsiye koyarız.
it can be in a basket. it can be in a loaf pan, but we pan it.

organ, ulusal ve uluslar arasý kuruluþlarla yüksek öðrenim alanýnda iþbirliði içinde olabilir.
the body can cooperate with national and international organisations acting in the area of higher education.

o yüksek sesle konuştuğu için mahçup oldu.
she is ashamed to speak up.

mesihle beliyal uyum içinde olabilir mi? İman edenle iman etmeyenin ortak yanı olabilir mi?
and what concord hath christ with belial? or what part hath he that believeth with an infidel?

tom'a ders sırasında konuştuğu için gözaltı cezası verildi.
tom was given detention for talking during class.

biz direk konuşma yaptığımız için; direk bire bir konuştuğumuz için.
since we are talking directly.

url toplam bütün url de olabilir(tüm medya akışlarını oynatmak için) veya tek bir medya akışı için gerekli url de(sadece tek bir akışı oynatmak için) olabilir.
the url may be the aggregate url (to play all media streams), or a single media stream url (to play only that stream).

İkincisi ise üç minibüste bulunan altı sakallı adam tarafından akrabası olmadığı bir adamla konuştuğu için sorguya çekilmesinden rahatsız olan bir kadın ile ilgili idi.
the second one was about a woman complaining because three minivans with six bearded men pulled up and started interrogating her on the spot for talking to a man who wasn't related to her.

marston’a göre işe girene kadar olan ek maliyetleri erteleme ihtiyacı içinde olabilirdi; aughton’a göre ise ilgi duyduğu alanlar üzerinde çok fazla yoğunlaştığı için sınavlarında başarısız olmuş olabilir ya da anglikan eğitimi almak istemiyordu ve bir derece almak onun için sınırlı bir yarar sağlayacaktı.
marston suggests that he may have needed to defer the extra cost this entailed until he was employed, whilst aughton speculates that he may have failed his exams due to concentrating too much on his own interests or that he did not want to take anglican orders and so a degree was of limited use to him.

azerbaycan’da sadece ….var….hayatınızda …zincirinin, yani nasıl anlatayım; nasıl ….azerbaycan bakü’de öyle bir yere karar verdi ve öyle bir yer açtı bilemiyorum, ama zaten bu konuyla ilgili biz çok fazla konuştuğumuz için, geçen sene …kapandı orada.
there is just … in azerbaijan, which is a brand of... i mean, how can i explain it? i don't know if azerbaijan has opened such a place in baku, but, as we talked about this issue very much, … was closed last year.