Vous avez cherché: tasarlandığı (Turc - Anglais)

), ecstasy’nin etkilerini taklit etmek üzere tasarlandığı düşünülmektedir.
), are thought to be designed to mimic ecstasy’s effects.

bu cihazın tasarımı, yeniden kullanıldığında üretici tarafından tasarlandığı şekilde çalışmayabilir.
the design of this device may not perform as intended by the manufacturer if it is re-used.

entegre devre üretim tekniklerinin büyük bir kısmı silikona yönelik tasarlandığı için silikon mems yapıları için de vazgeçilmez bir materyaldir.
==materials for mems manufacturing==the fabrication of mems evolved from the process technology in semiconductor device fabrication, i.e.

bir fonksiyon hatası, sistemde hangi veritabanının çalıştığını ortaya çıkartabilir, ya da web sayfasının nasıl programlandığı ya da tasarlandığı hakkında ipucu verebilir.
a function error can indicate whether a system may be running a specific database engine, or give clues as to how a web page or programmed or designed.

başka bir deyişle, buradaki çalışma koşullarına göre tasarlandığı için ameliyatlara imkân verip hayat kurtarabilen bir makine, aynen size gösterdiğim ilk makine gibi.
so in other words, what we have here is a machine that can enable surgery and save lives because it was designed for its environment, just like the first machine i showed you.

cihazın kullanımının tasarlandığı (hasta güvenlik tasarımı) ortam ve cihazın ergonomik özelliklerinden dolayı kullanım hatası riskini mümkün olduğunca azaltmak, ve
reducing, as far as possible, the risk of use error due to the ergonomic features of the device and the environment in which the device is intended to be used (design for patient safety), and

7.6 cihazlar, kullanımlarının tasarlandığı ortamın mahiyeti ve cihazı göz önünde bulundurarak cihaza istenmeyen maddelerin girmesi ile oluşan riskleri mümkün olduğunca en aza indirgeyecek şekilde tasarlanmalı ve üretilmelidir.
7.6 devices must be designed and manufactured in such a way as to reduce, as much as possible, risks posed by the unintentional ingress of substances into the device taking into account the device and the nature of the environment in which it is intended to be used.

bölgesel planın nasıl tasarlandığı ve uygulandığı ile eğitimin nasıl koordine edildiği, eğitimin faydası ve kullanılan öğretim materyallerinin niteliği/niceliğine odaklanılan asturias Özerk topluluğunda da durum böyledir.
in the countries where internal evaluation is compulsory or recommended, it is usually also compulsory or recommended to analyse the selfevaluation report during external evaluation.

princeton İleri Çalışmalar enstitüsü'nde einstein ve pauli'yi ziyaret etti, nükleer silahların tasarlandığı new mexico'daki los alamos'a gitti.
he visited einstein and pauli at the institute for advanced study in princeton, new jersey, and went to los alamos in new mexico, where the nuclear weapons were being designed.

açık olarak kaldığımız milyonlarca otelde bize odamızın 500,000 dolara yeniden tasarlandığını söylemelerinden daha akılda kalıcı, çünkü hayatınız boyunca kaldığınız diğer tüm otel odaları birbirine benziyor bu yüzden.
it's frankly more memorable than all those millions of hotels we've all stayed at that tell you that your room has actually been recently renovated at a cost of 500,000 dollars, in order to make it resemble every other hotel room you've ever stayed in in the entire course of your life.