Vous avez cherché: tutukladıklarını (Turc - Anglais)

defalarca babamı, annemi, kardeşimi belirterek ailemi tutukladıklarını söylediler.
they repeatedly told me that they had arrested my family members including my father, my mother, and my brother.

adana'daki yetkililer Çarşamba günü, üzerilerinde 5 kg patlayıcı bulunan bir adam ve bir kadını tutukladıklarını bildirdiler.
authorities in adana reported on wednesday that they had arrested a man and a woman who were found in possession of 5kg of explosives.

Öte yandan nato askerleri cuma günü, dusan bata tesiç'i savaş suçu zanlılarına yardım ettiği şüphesiyle tutukladıklarını duyurdular.
in other news, nato troops announced friday that they have arrested dusan bata tesic on suspicion of aiding war crimes indictees.

hafta başında yetkililer, zirveyi hedef alan bir terör planını engellediklerini ve irak merkezli radikal İslamcı ensar el- İslam grubunun dokuz üyesini tutukladıklarını duyurmuşlardı.
earlier this week, authorities announced they thwarted a terrorist plot aimed at the summit and arrested nine suspected members of the iraq-based radical islamic group ansar al-islam.

analistlerin mahkumlar ile polisin sorgulamak için tutukladığı kişileri bile birbirinden ayırt edemediklerini söyleyen stanisor, 2003 yılında romanya'daki cezaevlerinden kötü muamele, düşünce özgürlüğü konusunda aşırı sınırlama ve cinsiyet, uyruk, milliyet, sosyal ya da ekonomik duruma dayalı ayrımcı tavırlar görüldüğüne ilişkin hiçbir vaka bildirilmediği konusunda ısrar ediyor.
analysts, he says, have not been able to make a distinction between convicts and persons arrested for inquiry by the police. he also insists that in 2003 romanian penitentiaries did not report any ill treatment, excessive restrictions on the freedom of speech or discriminatory attitudes based on gender, citizenship, nationality, social or economic status.