Vous avez cherché: tutuklu (Turc - Anglais)

tom tutuklu.
tom is in detention.

onlar tutuklu.
they're under arrest.

tom tutuklu mu?
is tom under arrest?

tom hâlâ bir tutuklu.
tom is still a prisoner.

ben tutuklu muyum?
am i under arrest?

tutuklu hapishaneden kaçtı.
a prisoner escaped from the prison.

tutuklu dün serbest bırakıldı.
the prisoner was set at liberty yesterday.

bu kişi halen tutuklu bulunmaktadır.
he is still under arrest.

tüm sekiz tutuklu suçlu bulundu.
all eight prisoners were found guilty.

tutuklu, bir hakim huzuruna çıkarıldı.
the prisoner was brought before a judge.

almanya'da iki yıl tutuklu kaldı.
he was then imprisoned in germany for two years.

tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.
the prisoner asked to be released early.

zanlı şu anda bh'de tutuklu bulunuyor.
he is currently under arrest in bih.

tutuklu ya da gardiyan olarak rastgele atadık.
randomly assigned them to be prisoner and guard.

o yuva cinayet gibi şeylerden tutuklu gençlerle doluydu.
that home was full of young boys who were on remand for things like murder.

tutuklu kaçmış, fakat daha sonra intihar etmişti.
he escaped, but later committed suicide.

yaklaşık aynı zamanda tutuklanan bjelica hala tutuklu bulunuyor.
bjelica, arrested around the same time, remains in custody.

tutuklu listesinde eski hükümet yetkililerinin de yer aldığı bildiriliyor.
the list of detainees reportedly includes former government officials.

libya'daki tutuklu sağlık çalışanları iftiradan beraat ettiler
libya-jailed medics acquitted of defamation

bununla birlikte olayla ilgili tutuklu sayısı yediye ulaştı.
that makes seven in all detained in connection with the case.