Vous avez cherché: umursamaz (Turc - Anglais)

umursamaz
indifferent

tom umursamaz.
tom doesn't mind.

ayrıca umursamaz.
and secondly, it's ignorant.

hiçbir şeyi umursamaz.
he doesn't care about anything.

beyzbolu fazla umursamaz.
he doesn't care much for baseball.

baban parayı hiç umursamaz.
my father doesn't care about money at all.

o, nasıl giyindiğini umursamaz.
she doesn't care how she dresses.

arabasının kirli olmasını umursamaz.
he doesn't care if his car is dirty.

o, kendisinden başka kimseyi umursamaz.
he cares for nobody but himself.

derslere gitmezsem fizik öğretmenim umursamaz.
my physics teacher doesn't care if i skip classes.

tom mary'ye ödünç para vermeyi umursamaz.
tom doesn't mind lending mary money.

bazi umursamaz insanlar var ama buna degmez, degil mi?
there are some reckless people, but it’s not worth it, ok?

Çünkü onlar, ayetlerimizi yalanladılar ve onları umursamaz oldular.
that is because they denied our revelations, and paid no attention to them.

İnsana her ne zaman nimet versek, allah'ı anmaktan yan çizer, umursamaz.
and when we bestow our grace on man (the disbeliever), he turns away and becomes arrogant, far away from the right path.

ana akım medya benim jenerasyonumu genellikle umursamaz olarak tasvir eder. bence şaşkın olduğumuzu söylemek daha doğru olur.
the mainstream media often paints my generation as apathetic, and i think it's much more accurate to say we are deeply overwhelmed.

bart'ın muzırlığına ve homer'ın çoğu zaman umursamaz ve beceriksiz davranışı yüzünden, ikisinin çalkantılı bir ilişkisi vardır.
due to bart's mischievousness and homer's often uncaring and incompetent behavior, the two have a turbulent relationship.

umursamaz bir panelin önünde oturan bir çocuk düşünün önünde özgeçmişi, panelistler sayfaları çevirirken, "ee, bu kadar mı?"
kids sitting in front of unimpressed panels, you know, with their resumes, flipping through and saying, "well, this is it?"

doğru yolu görseler, onu yol edinmezler, ama azgınlık yolunu görseler, onu yol edinirler. Çünkü onlar, ayetlerimizi yalanladılar ve onları umursamaz oldular.
and if they see the way of righteousness (monotheism, piety, and good deeds), they will not adopt it as the way, but if they see the way of error (polytheism, crimes and evil deeds), they will adopt that way, that is because they have rejected our ayat (proofs, evidences, verses, lessons, signs, revelations, etc.) and were heedless (to learn a lesson) from them.

biz de onlardan öc aldık, onları yemm(su)da boğduk! Çünkü onlar, ayetlerimizi yalanlamışlardı ve onları umursamaz olmuşlardı.
so we exacted retribution from them and drowned them in the sea, because they rejected our signs and paid no heed to them;

"Önce sizi umursamazlar, sonra size gülerler, sonra savaş açarlar, sonra siz kazanırsınız."
"first they ignore you, then they laugh at you, then they fight you, and then you win."