Vous avez cherché: uzaklaştırılmış (Turc - Anglais)

tom uzaklaştırılmış.
tom is suspended.

bu işlemin sonucunda mikrobiyolojik kontaminasyona neden olacak kalıntılar ortamdan uzaklaştırılmış olur.
as a result of this process, the residues likely to cause microbiological contamination are removed from the area.

aksi halde kötülenmiş ve allah'ın rahmetinden uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın.
and set not up with allah any other god, lest thou be cast into hell, reproved, abandoned.

hükümete göre, batı makedonya'daki köylerde evlerinden uzaklaştırılmış 771 etnik makedon bulunuyor.
according to the government, there are 771 displaced ethnic macedonians from villages in western macedonia.

Örneğin, okuldan uzaklaştırılmış her 100 kız çocuğa karşılık, okuldan uzaklaştırılan 250 erkek çocuk var.
for example, for every 100 girls that are suspended from school, there are 250 boys that are suspended from school.

"yurtlarımızdan çıkarılmış, çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde allah yolunda neden savaşmayalım?" dediler.
"why should we not fight for the cause of god," they replied, "when we have been driven forth from our homes and our children?"

allah ile berebar başka tanrı edinme, sonra kınanmış, (allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın.
and, [o mankind], do not make [as equal] with allah another deity, lest you be thrown into hell, blamed and banished.

alandaki haberciler uzaklaştırıldı.
journalists were removed from the site.