Vous avez cherché: uzunca bir süredir (Turc - Anglais)

uzun bir süredir onu bekliyorduk.
we were waiting for him for a long time.

biz uzun bir süredir iyi arkadaşız.
we have been good friends for a long time.

altı ay beklemek için uzun bir süredir.
six months is a long time to wait.

ben uzun bir süredir bill'i görmedim.
i haven't seen bill for a long time.

ben uzun bir süredir yeni bir iş arıyorum.
i've been looking for a new job for a long time.

babam epey uzun bir süredir kaçak avcıydı.
my father has been a poacher for quite a long time.

tom ve mary çok uzun bir süredir birbirlerini tanımaktadırlar.
tom and mary have known each other for a very long time.

biliyorsunuz, çok çok uzun bir süredir de bunu yapıyorlar.
you know, it's been kind of in this sort of tight box for a long, long time.

tom ve mary'nin uzun bir süredir araları açıktır.
tom and mary have been at odds with each other for a long time.

sera etkisi bir yüzyıldan uzun bir süredir iyice anlaşıldı.
the greenhouse effect had been well understood for more than a century.

yekini'nin uzunca bir süre hasta olduğu bildirilmiştir.
"==death==yekini was reported to be ill for an extended period of time.

bu, ankara'nın uzun bir süredir inkar ettiği bir sav.
it is an allegation ankara has long denied.

hyde ailesinin uzunca bir süre boyunca chesire norbury bölgesinde olduğu bilinir.
the family of hyde was long established at norbury in cheshire.

petrus uzunca bir süre yafa'da, simun adında bir dericinin evinde kaldı.
and it came to pass, that he tarried many days in joppa with one simon a tanner.

uzun bir süre onu bekledim.
i waited for her for a long time.

ben uzun bir süre onu görmedim.
i haven't seen him for a long time.

o, uzun bir süre bana baktı.
she gazed at me for a long time.

benim için çok uzun bir süre oldu.
it's been a long time in coming for me.

inşallah çok uzun bir süre beklemeden geleceğiz
hopefully before long, we will come

ben ondan uzun bir süre haber almadım.
i haven't heard from him for a long time.