Vous avez cherché: yönlendirdiği (Turc - Anglais)

ancak onlara göre asıl soru, bu ilişkiyi kimin yönlendirdiği.
the real question, they argue, is which partner leads in this dance?

altınızın yönlendirdiği bağlı ortaklıklardan kazanacağı yüzdeyi temsil eder, örneğin:
represents the percentage your sub will earn from affiliates he referrers, example:

peki, izin verin bu araştırmanın anlamaya çalışırken bizi yönlendirdiği bir kaç şeyi listeleyeyim.
and so let me list just a couple of the things i think this research points us toward trying to understand.

emcdda’nın yönlendirdiği gösterge esaslı izlemenin geliştirilmesi ve uygulanmasıyla başarılan epidemiyolojik durumun iyi açıklamasıyla karşılaştırıldığında, tepkiler hakkındaki standartlaştırılmış raporlama sınırlıdır.
annual report 2006: the state of the drugs problem in europe of the epidemiological situation that has been achieved by the emcdda-driven development and implementation of indicator-based monitoring, standardised reporting on responses is limited.

.daha fazla veri toplamanın, bir ana sorunun analizi yönlendirdiği keşif amaçlı veri madenciliği yaklaşımlarına izin verdiğine inanıyorlar, ancak toplanan büyük miktarda veri beklenmeyen kalıpları bulmayı destekliyor.
they believe that collecting more data allows for exploratory data mining approaches in which a main question drives analysis, but the large amount of data collected supports finding unexpected patterns.

dava metninde, belgrad'ın o dönemde etnik sırp nüfusunu bölgeyi boşaltmaları için "yönlendirdiği, kışkırttığı ve zorladığı" iddia ediliyor.
at that time, according to the lawsuit, belgrade "directed, instigated and coerced" its ethnic serb population to evacuate from the area.

sanırım burada asıl mesele, çıkar çatışmalarının bizi yönlendirdiği durumları tespit edip bunların üstesinden gelmek için duygularımıza yenilmeden bu davranışların kurbanı olmamızı engelleyecek biçimde hareket edebilmektir. Çünkü bilmeliyiz ki aksi durumda istenmeyen şartların ortaya çıkmasına sebep olabiliriz.
and i think the real challenge is to figure out where are the cases in our lives where conflicts of interest work on us, and try not to trust our own intuition to overcome it, but to try to do things that prevent us from falling prey to these behaviors, because we can create lots of undesirable circumstances.

kapsamını genişletmekte ve değiştirmektedir. karar, bununla birlikte, ortak eylemin yönlendirdiği üç adım yaklaşımını korumaktadır: bilgi alışverişi/erken uyarı, risk değerlendirme ve karar alma.
the rapid exchange of information on new psychoactive substances that may pose public health and social threat, thus allowing the eu institutions and member states to act on both new narcotic and new psychotropic drugs that appear on the european drug scene.

bu yalnızca gözünüzün dış yüzeyinin değil, gözünüzün ışığı nasıl yönlendirdiğinin de detaylı bir haritasıdır.
this is a detailed map of not only the outer surface of your eye, but also how your eye directs light.