Vous avez cherché: yığılmış (Turc - Anglais)

3b yığılmış alan
3d stacked area

3b yığılmış Çizgi
3d stacked line

Üstüste yığılmış karanlıklar...
darkness upon darkness.

birbiri üstüne yığılmış karanlıklar.
darkness upon darkness.

gökten bir parçanın düştüğünü görseler, birbiri üstüne yığılmış bulut derler.
(so obstinate are they that) even if they were to see some fragments of the sky falling down they would still say: “it is only a mass of cloud.”

gökten düşen bir kütle görseler "Üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
(so obstinate are they that) even if they were to see some fragments of the sky falling down they would still say: “it is only a mass of cloud.”

gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Üst üste yığılmış bulutlardır." derler.
(so obstinate are they that) even if they were to see some fragments of the sky falling down they would still say: “it is only a mass of cloud.”

gökten bir parçanın düştüğünü görseler şöyle derler: "Üstüste yığılmış bulutlar!"
(so obstinate are they that) even if they were to see some fragments of the sky falling down they would still say: “it is only a mass of cloud.”

hemen ardından jetler, pilotun yerinde olmadığını ve yardımcı pilotun kumanda paneli üzerine yığılmış olduğunu bildirdiler.
they subsequently reported that the pilot was missing and the co-pilot was slumped over the controls.

birbiri üstüne yığılmış karanlıklar. (İçinde bulunan kimse) elini çıkarsa neredeyse onu dahi göremez.
it is darkness upon darkness whereby even if one stretches out his hands he can not see them.

gökten bir parçanın düştüğünü görseler, (yine inatlarından): "Üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
(so obstinate are they that) even if they were to see some fragments of the sky falling down they would still say: “it is only a mass of cloud.”

hazar ordusu askerleri volga irmağı'nın bir kıyısına yığıldılar ve karşı kıyıya geçmeye yeltendiler.
in a.h. 110 he fought for a month against the khaqan there and defeated him.