Vous avez cherché: yanlış anlama oldu (Turc - Anglais)

beni yanlış anlama, tom.
don't get me wrong, tom.

maalesef bir yanlış anlama var.
i'm afraid there's a misunderstanding.

bir yanlış anlama var gibi görünüyor.
there appears to be a misunderstanding.

herhangi bir yanlış anlama olmasını istemiyorum.
i don't want there to be any misunderstanding.

bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
how did this misunderstanding ever arise?

ben burada bir yanlış anlama olduğunu düşünüyorum.
i think there has been some misunderstanding here.

bu bir yanlış anlamaydı.
that was a misinterpretation.

alınmak yok, ama bu konferansın tamamı birşeyleri yanlış anlama kapasitemiz için inanılmaz bir anıt oldu.
no offense, but this entire conference is an unbelievable monument to our capacity to get stuff wrong.

hepsi tamamen yanlış anlamaydı.
it was all just a misunderstanding.

yaptığımız bir sürü küçük ayrımdan ve benim olayı sonsuz yanlış anlama şekillerimden uzun uzun bahsedebilirim.
i could talk at length about the many little distinctions we made and the endless list of ways that i got it wrong.

Şimdi, bunu basit bir yanlış anlama olarak değerlendirebilirsiniz -- insanlar arası garip bir temas.
now, you could describe this as a simple misunderstanding -- a strange encounter among humans.

Şimdi her iki taraf da seçimler yüzünden ihtilafta ve bu yanlış anlama da söylemleri güçlendiriyor." dedi.
now that both sides are in a conflict over the elections, this misunderstanding just enforces the rhetoric," miftari said.

bianku'ya göre, arnavut halkı arasında, umut edilen serbest vize rejimi ve serbest insan dolaşımı hakkında bir yanlış anlama söz konusu.
according to bianku, a misunderstanding exists among many albanians concerning the hoped-for liberalisation of the visa regime and free movement of people.

emekli nikola trajanoski, setimes'a "ortodoks hıristiyan makedonlar ve müslümanlar, etnik kökenleri ne olursa olsun asla yanlış anlama yaşamadılar.
"orthodox christian macedonians and muslims, regardless of ethnicity, never had misunderstandings.

bu sadece bir yanlış anlamadır ve cemaatimizin nasıl örgütleneceği konusunda çıkan farklı görüşlerin bir ürünüdür.
it is just a misunderstanding and a product of different opinions about the way our community should be organised.

ab'nin makedonya büyükelçisi ervan fuere, parlamentoya hitaben yaptığı konuşmada, olası bir yanlış anlama nedeniyle özür diledi ve iyileştirme beklenen alanları ele almak üzere bir eylem planı hazırlayan hükümetten övgüyle bahsetti.
eu ambassador to macedonia erwan fouere appeared in parliament to apologise for any misunderstanding and went on to praise the government for preparing an action plan to address the areas specified for improvement.

yolun trafiğe kapatılmasını bir "yanlış anlama" olarak niteleyen arnavut asıllıların partisi bütünleşme İçin demokratik birlik üyesi hüsnü Şakiri ise üniformalı olsun olmasın herkesin yasalara uyması gerektiğini belirterek barışçı bir çözüm çağrısında bulundu.
calling the roadblocks a "misunderstanding", hisni shakiri of the albanian democratic union for integration, called for a peaceful solution, saying the laws should be obeyed by all, with or without uniform.

bir diğer katkısı, girard desargues'in, adını "dalg" şeklinde şifreleyerek yayımladığı makalesi için önerdiği anlam oldu.
one other achievement of his is guessing at the meaning of the cryptic title of one of girard desargues' papers, "dalg".