Vous avez cherché: yapabilecek misin (Turc - Anglais)

onu yapabilecek tek kişidir.
he is the only person that can do it.

bunu yapabileceğinden emin misin?
are you sure you can do that?

sen bunu yapabilecek tek kişisin.
you're the only person that can do this.

o, yakında işini yapabilecek.
he will be able to do the work soon.

tom, burada bunu yapabilecek tek kişi.
tom is the only one here that can do this.

araç 150 km/saat'lik hız yapabilecek.
the vehicle will be able to develop a speed of 150km/h.

bunu yapabilecek toz'e sahip midir?
does it have the substance to do it?

fakat hızlıca-- bakalım hızlıca yapabilecek miyim.
but just very quickly -- we'll just see if i can do this quick.

beklentileri kolaylıkla yapabilecek olması kullanıcının takdirini kazanacaktır.
those who appreciate user-convenience will find the nikon s6 meets the requirements; this digital camera carries out all its tasks without hesitation.

kongre, fifa'nın tüzüğünde değişiklik yapabilecek tek kuruldur.
only the congress can pass changes to fifa's statutes.

sonra bana dedi ki, "bunu yapabileceğine inanmıyorum. gerçekten yapabilir misin?"
and then he said to me, "i don't believe you can do it. can you really do it?"

İşi yaparken izliyor, sonra da ne istediğimi anlamak için bana bakıyor. Şimdi şişeyi ona vereceğim. bakalım o da yapabilecek mi? bunu yapabilir misin?
and so i do this task, and he looks, and he looks to me to see what's happening next. and now i'll give him the bottle, and we'll see if he can do the task. can you do that?

bir acının insana yapabilecekleri korkutucu
it's scary what a pain can do to a person