Vous avez cherché: olgu (Turc - Bulgare)

olgu
факт

bu açıklayamadığım bir olgu.
Не мога да обясня това явление.

belki de bu bir ülkeyi deneyimlemek için iyi bir yol - çok fazla ön olgu oluşturmadan.
Може би това е добър начин да се опознае една страна - преди да си си изградил прекалено много предварителни представи.

bu olgu ab eylem planında da kabul edilmekte olsa da hali hazırda çoğu ülkede gözardı edilen bir alandır.
Тази система функционира от осем години.

ak'nin terörizme karşı son zamanlarda yaptığı vurgu bölge içinde önemli bir olgu niteliği taşıyor.
Борбата с тероризма, на която СЕ напоследък обръща повече внимание, също има важно значение за региона.

arnavutluk’ta yolsuzluk “toplumsal bir olgu" olarak nitelendiriliyor. [arşiv]
Корупцията в Албания се нарича "социално явление". [Архив]

" ekinler ve olgun meyveli hurmalıklar içindesiniz . "
и насаждения , и палми с узрял плод ,