Vous avez cherché: apex (Turc - Danois)

açýklýk (apex)
aperture (apex)

poz eðimi (apex)
eksponeringshældning (apex)

işıklama sapması (apex):
eksponeringsbias (apex):

objektif kapak hýzý (apex)
lukkehastighed (apex)

ne dürtüymüş ama. apex'im çalışmadı.
lidt af en trang.

apex'teki bir şey beni dışarı atıyor.
apex lukker mig ude.

- chester, apex'ini tekrar programlayacak.
chester vil omkode din apex.

bunlar apex programının alamet-i farikası.
det er apex-programmets kendetegn.

bu Şekilde birtek apex bile doğruya varamaz! bayan?
miss?

beyazlar şu gece kulüperinden birindeydi sonra apex ayağa kalktı ihtiyacından fazlasını hallediyordu.
hvide folk stod ude foran 909 klubben og apex stod bare og lavede flere huller i fyren, end et møgsvin behøver.

fotoğraf çekmek için kamera tarafından kullanılan apex birimindeki parlaklık ayar değerini buradan belirleyin.
angiv her lyshedsjusteringen i apex- enheder som brugt af kameraet ved optagelsen af billedet.

apex kurumu. galweather stearn'in, sefil geçmişinden uzaklaşmak için yaptığı en son girişimi.
apex er galweathers seneste forsøg på at distancere sig fra sin fortid.

resim çekmek için kamera tarafından kullanılan (apex birimi ile) pozlandırma sapması değerini buradan belirleyin.
angiv eksponeringsbias værdi (i apex- enheder) brugt af kameraet til at tage billedet her.