Vous avez cherché: işittiğini (Turc - Danois)

beni işittiğini biliyorum.
jeg ved, jeg sårede dig.

* kimin işittiğini umursamadığımdan
forjeg blæser på om vi

düşündüğümü işittiğini söylediğinde bunu gerçekten yapabildiğini sandım.
jeg troede, at du kunne høre det.

anlat bana. flanagan olayı kimsenin işittiğini sanmıyor.
flanagan mener ikke, historien er sluppet ud endnu.

"yalnızca bir rüya olsa bile, sesimi işittiğini umut ediyorum."
selv om det kun var en drom, haber jeg, han horte mig.

her ne dilersek bizi işittiğini bildiğimize göre, ondan dilediklerimizi aldığımızı da biliriz.
og dersom vi vide, at han hører os, hvad vi end bede om, da vide vi, at vi have de ting, om hvilke vi have bedt ham.

başka biri de cinayeti işittiğini ve çocuğu kaçarken gördüğünü söyledi. bir de yan deliler var.
en anden påstår han hørte drabet, så drengen løbe ud bagefter, og der var indirekte beviser.

beni her zaman işittiğini biliyordum. ama bunu, çevrede duran halk için, beni senin gönderdiğine iman etsinler diye söyledim.››
jeg vidste vel, at du altid hører mig; men for skarens skyld, som står omkring, sagde jeg det, for at de skulle tro, at du har udsendt mig."

bu nedenle neler aldığını, neler işittiğini anımsa. bunları yerine getir, tövbe et! eğer uyanmazsan, hırsız gibi geleceğim. hangi saatte geleceğimi hiç bilemeyeceksin.
kom derfor i hu, hvorledes du modtog og hørte, og bevar det og omvend dig! dersom du altså ikke våger, skal jeg komme som en tyv, og du skal ikke vide, i hvilken time jeg kommer over dig.

"İşittiğim laflar yetmedi mi? ondan sonra bir de sen çıktın şimdi
"jeg far ord hele dagen forst af ham, nu af dig