Vous avez cherché: ova (Turc - Danois)

ova
slette

* nerede bu ova? *
og hvad er det sørens tegn?

tam bir ova çocuğuydum.
jeg voksede op på indianas sletter.

"büyük ova turu" demişti...
oklahoma, texas, kansas ...

* nerede o ıslak ova? *
og hvor falder den sørens regn?

bu ova otları epey bir uyku getiriyor,
en hjemmelavet blanding af præriegræs er god som sovemiddel.

gibbs vahşi bir ova gibi. evcilleşmemiş.
gibbs er vild savanne, utæmmet.

aynen öyle. ova'daki merkezi güç pilinden.
den centrale magt batteri på oa.

aufschnaiter zirve kampı kurmak için bu ova havasından yararlanmalı.
aufschnaiter burde udnytte dette lavlandsvejr til at slå lejr højere oppe.

bir ova gibi bir yer. oraya vardığımızda, bulduk demektir.
der kan de ikke komme videre.

kurak mevsimin sıcağında placeria sürüsü beslenmek için ova boyunca yayılmışlar.
i tørkesæsonens hede, spreder placerias flokken sig ud over landskabet efter føde.

ova buraya kadar uzanıyor. bu da kırmızı Çöl'ün başladığı yer.
her ligger prærien og så red desert.

dünyalı çocuk bastian balthazar bux ve atreyu görkemli ova'lardan gelen savaşçı
menneskebarnet bastian balthasar bux og atreju, krigeren fra de store sletter...

o zamanlar, kaplanlar ormanlarda, fil sürüleri de büyük ova'da gezinirlermiş.
dengang lå tigrene stadig på lur i urskoven, og elefanterne strejfede om på de store sletter.

- biz ki değiliz ova şehirlerinden, sodom'dan ve gomorrah'dan.
- i kommer ikke fra - - jordandalens byer, fra sodoma og gomorra.

"'İğ' değil 'İ', 'ov' değil 'o'
"'jeg' ikke 'jaj'