Vous avez cherché: bir başkadır (Turc - Français)

her zaman bir başkasının aptalıyız.
on est toujours l'imbécile d'un autre.

"bir başka dünya mümkün"
"occupons toutes les rues" "ton salaire et ta retraite ne se défendent pas dans un fauteuil"

hiçbir günahkâr bir başkasının günahını yüklenmez.
et si vous êtes reconnaissants, il l'agrée pour vous.

allah ile birlikte bir başka tanrı mı?
y a-t-il donc une divinité avec allah?

her bilgi sahibinin üstünde bir başka bilen vardır.
et au-dessus de tout homme détenant la science il y a un savant [plus docte que lui].

böyle işte ve onları miras verdik bir başka topluluğa.
il en fut ainsi et nous fîmes qu'un autre peuple en hérita.

allah'la beraber bir başka mabut var mı?
y a-t-il donc une divinité avec allah?

allah ile birlikte bir başka tanrı çağırma; yoksa cezalandırılırsın.
n'invoque donc pas une autre divinité avec allah, sinon tu seras du nombre des châtiés.

bir başka doğruya ya da doğru parçasına dik olan bir noktadan geçen bir doğru.
une droite passant par un point et perpendiculaire à une autre droite ou à un segment.

opera unite hatası: seçilen aygıt adı, bir başka aygıt tarafından kullanılıyor
erreur opera unite : le nom d'appareil sélectionné est déjà enregistré par un autre appareil.

biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik.
et que de cités qui ont commis des injustices, nous avons brisées; et nous avons créé d'autres peuples après eux.

"% 1" ismi bir başka nesne tarafından kullanılıyor. lütfen yeni bir isim giriniz.
impossible d'utiliser ce nom. un objet avec le nom « & #160; %1 & #160; » existe déjà.

"daha sonra bir başka duyuru yönelttim. ve onları gizli gizli de çağırdım."
puis, je leur ai fait des proclamations publiques, et des confidences en secret.

bu karar yapılan bir başka itirazdan sonra, 9 Şubat 2011'de, üçüncü kez beraat edildi.
après un nouvel appel de cette décision, le 9 février 2011, elle fut acquittée pour la troisième fois.

eğer biri bir başkasını kederlendirdiyse, beni değil -abartmadan söyleyeyim- bir dereceye kadar hepinizi kederlendirmiş olur.
si quelqu`un a été une cause de tristesse, ce n`est pas moi qu`il a attristé, c`est vous tous, du moins en partie, pour ne rien exagérer.

"bir başka delil olarak, elini koltuğunun altına koy; lekesiz bembeyaz olarak çıksın."
et serre ta main sous ton aisselle: elle en sortira blanche sans aucun mal, et ce sera là un autre prodige,