Réalisées par des traducteurs professionnels, des entreprises, des pages web ou traductions disponibles gratuitement.
azabı gördükleri zaman, içlerinde pişmanlık duyarlar, aralarında adaletle hükmedilir, asla haksızlığa uğratılmazlar.
ils dissimuleront leur regret quand ils verront le châtiment. et il sera décidé entre eux en toute équité, et ils ne seront point lésés.
böylece allah onlara, işlerini, pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar.
alors nous les désavouerions comme ils nous ont désavoués!» - ainsi allah leur montra leurs actions; source de remords pour eux; mais ils ne pourront pas sortir du feu.
olabilir ki allah, bir fetih yahut katından bir buyruk getirir de bunu yapanlar, benliklerinde sakladıkları şeye pişmanlık duyar hale gelirler.
mais peut-être qu'allah fera venir la victoire ou un ordre émanant de lui. alors ceux-là regretteront leurs pensées secrètes.
ey inananlar, kötü huylara sahip birisi size bir haber getirirse onu araştırınız. yoksa bilmeden bir topluluğa karşı haksızlık edersiniz ve daha sonra yaptığınızdan pişmanlık duyarsınız.
o vous qui avez cru! si un pervers vous apporte une nouvelle, voyez bien clair [de crainte] que par inadvertance vous ne portiez atteinte à des gens et que vous ne regrettiez par la suite ce que vous avez fait.
böylece allah, onlara işledikleri bütün fiilleri hasretler (pişmanlık kaynağı olarak) gösterir. ve onlar, ateşten çıkamazlar.
alors nous les désavouerions comme ils nous ont désavoués!» - ainsi allah leur montra leurs actions; source de remords pour eux; mais ils ne pourront pas sortir du feu.
sen onları pişmanlık ve üzüntü günü hakkında uyar. Çünkü onlar bir gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken (bakarsın) iş olup bitmiştir.
et avertis-les du jour du regret, quand tout sera réglé; alors qu'ils sont [dans ce monde] inattentifs et qu'ils ne croient pas.
Özü-sözü bozuk birisi size bir haber getirdiğinde, hemen araştırıp inceleyin/delil arayın! yoksa bilgisizlikle bir topluluğu suçlar da yapmış olduğunuza pişmanlık duyar hale gelirsiniz.
si un pervers vous apporte une nouvelle, voyez bien clair [de crainte] que par inadvertance vous ne portiez atteinte à des gens et que vous ne regrettiez par la suite ce que vous avez fait.
azabı gördüklerinde pişmanlıklarını saklarlar; biz de inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirdik. onlar, yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?
et ils cacheront leur regret quand ils verront le châtiment. nous placerons des carcans aux cous de ceux qui ont mécru: les rétribuerait-on autrement que selon ce qu'ils œuvraient?»