Vous avez cherché: rica ederim canim (Turc - Français)

rica ederim
je vous en prie

bunun için ona duyduğunuz sevgiyi yenilemenizi rica ederim.
je vous exhorte donc à faire acte de charité envers lui;

bu nedenle, rabbin uğruna tutuklu olan ben, aldığınız çağrıya yaraşır biçimde yaşamanızı rica ederim.
je vous exhorte donc, moi, le prisonnier dans le seigneur, à marcher d`une manière digne de la vocation qui vous a été adressée,

‹‹zengin adam şöyle dedi: ‹Öyleyse baba, sana rica ederim, lazarı babamın evine gönder.
le riche dit: je te prie donc, père abraham, d`envoyer lazare dans la maison de mon père; car j`ai cinq frères.

‹‹bir başkası, ‹beş çift öküz aldım, onları denemeye gidiyorum. rica ederim, beni hoş gör› dedi.
un autre dit: j`ai acheté cinq paires de boeufs, et je vais les essayer; excuse-moi, je te prie.

bakiyede mutabik takdirde bir hesap ekstresi göndermenizi rica ederiz
si un relevé de compte à olmadiginiz acceptation équilibre vous encourageons à envoyer

kardeşler, aranızda çalışanların, rab yolunda size önderlik edip öğüt verenlerin değerini bilmenizi rica ederiz.
nous vous prions, frères, d`avoir de la considération pour ceux qui travaillent parmi vous, qui vous dirigent dans le seigneur, et qui vous exhortent.

rica ederim . Şuan için her şey yolunda nadara hanım. safwane derse katılımı ve verilen komutlara uyumu güzel. derslerde biraz hareketli oluyor bazen. sizden ricam öğrendiğimiz konuları tekrar etmesi için,whatsap üzerinden gönderdiğim videoları izletebilmeniz.
je vous en prie . tout va bien pour l'instant, madame nadara. la participation de safwane à la leçon et sa conformité aux commandes données sont bonnes. parfois, les cours sont un peu agités. je vous demande de regarder les vidéos que j'ai envoyées sur whatsapp afin qu'elles puissent répéter les sujets que nous avons appris.

pavlus, ‹‹ben kilikyadan tarsuslu bir yahudi, hiç de önemsiz olmayan bir kentin vatandaşıyım›› dedi. ‹‹rica ederim, halka birkaç söz söylememe izin ver.››
je suis juif, reprit paul, de tarse en cilicie, citoyen d`une ville qui n`est pas sans importance. permets-moi, je te prie, de parler au peuple.

mikayayı çağırmaya giden görevli ona, ‹‹bak! peygamberler bir ağızdan kral için olumlu şeyler söylüyorlar›› dedi, ‹‹rica ederim, senin sözün de onlarınkine uygun olsun; olumlu bir şey söyle.››
le messager qui était allé appeler michée lui parla ainsi: voici, les prophètes d`un commun accord prophétisent du bien au roi; que ta parole soit donc comme la parole de chacun d`eux! annonce du bien!