Vous avez cherché: kuşatılmıştı (Turc - Indonésien)

banka kuşatılmıştı.
tim kami telah mengelilingi seluruh bank.

hep ölümle kuşatılmıştı.
kematian selalu mengelilinginya.

tüm bölge olağanüstü biçimde kuşatılmıştı.
(ketika) sewaktu (sidratul muntaha diliputi oleh sesuatu yang meliputinya) yaitu oleh burung-burung dan lain-lainnya. lafal idz menjadi ma'mul dari lafal ra-aahu.

bir yere gitmiyorduk. zaten kale kuşatılmıştı.
kami tidak naik di mana saja, bukan dengan kastil dikelilingi.

etrafı kuşatılmıştı ama içeri girmeyi başardık.
itu diblokade, tapi kami pergi ke sana.

havuzun dışı boğa kabartmalarıyla kuşatılmıştı. her arşındafü onar tane olan bu kabartmalar iki sıra halindeydi ve gövdeyle birlikte dökülmüştü.
sekeliling tepi luarnya dihias dengan dua jajar gambar sapi, yang dicor bersama-sama dengan bejana itu

gördüm ki, beli andıran kısmının yukarısı içi ateş dolu maden gibi ışıldıyordu, belden aşağısı ateşe benziyordu ve çevresi göz alıcı bir ışıkla kuşatılmıştı.
bagian atasnya kelihatan bercahaya seperti perunggu di tengah nyala api. bagian bawahnya bersinar terang-benderang

adını koyamadığımız acılarla kuşatılmıştık.
kami dihantui penderitaan yang tak bisa kami sebutkan.