Réalisées par des traducteurs professionnels, des entreprises, des pages web ou traductions disponibles gratuitement.
İsa, gölün kıyısında iki tekne gördü. balıkçılar teknelerinden inmiş ağlarını yıkıyorlardı.
e la folla gli faceva ressa intorno per ascoltare la parola di dio, vide due barche ormeggiate alla sponda. i pescatori erano scesi e lavavano le reti
o sırada tekne kıyıdan bir hayli uzakta dalgalarla boğuşuyordu. Çünkü rüzgar karşı yönden esiyordu.
la barca intanto distava gia qualche miglio da terra ed era agitata dalle onde, a causa del vento contrario
tüm kamyon, otobüs, otomobil, tren, tekne ve uçakların emisyon anlamında ortadan kaybolduğunu düşünün.
secondo la relazione, i paesi devono però attuare molto presto i provvedimenti pianificati, altrimenti gli effetti prodotti non arriveranno in tempo per realizzare l’obiettivo.a livello nazionale, francia, grecia, svezia e regno unito hanno già raggiunto il loro obiettivo di kyoto nel 2006.
teknede giderlerken İsa uykuya daldı. o sırada gölde fırtına koptu. tekne su almaya başlayınca tehlikeli bir duruma düştüler.
ora, mentre navigavano, egli si addormentò. un turbine di vento si abbattè sul lago, imbarcavano acqua ed erano in pericolo
ertesi gün, gölün karşı yakasında kalan halk, önceden orada sadece bir tek tekne bulunduğunu, İsanın kendi öğrencileriyle birlikte bu tekneye binmediğini, öğrencilerinin yalnız gittiklerini anladı.
il giorno dopo, la folla, rimasta dall'altra parte del mare, notò che c'era una barca sola e che gesù non era salito con i suoi discepoli sulla barca, ma soltanto i suoi discepoli erano partiti
bu durumda, kendini tanıtma gereği uyarınca, gemiye çıkma operasyonu sırasında kullanılan helikopterler ve küçük tekneler, geçici bir süre için, kendi savaş gemilerininkinden ziyade ledet’in bayrağını açacaklardır.
l’oedt si impegna a continuare a sviluppare le collaborazioni e la ricerca in questo ambito.