Vous avez cherché: bahsetmişken (Turc - Japonais)

haşerelerden bahsetmişken...
おっと ネズミがやって来た

eski şeylerden bahsetmişken.
古い奴だ 見てろ

yasak aşktan bahsetmişken...
禁断の愛といえば

ucubelerden bahsetmişken, hiç katılmıyorum.
グロテスクな者を代表して 代弁させてもらえば

Şeytan henry'den bahsetmişken...
ヘンリーが来たわ

gelişmeden bahsetmişken, daha iyi görünüyorsun.
進歩と言えば... ...お前も良くなったみたいだな

hademelerden bahsetmişken işte birkaçı geliyor.
管理人といえば すぐにここに数人来る

hazır bahsetmişken, benimkine çok geç kaldım.
家族を探すつもりだ そういえば 信じられないほど遅れてる

hırsızlıktan bahsetmişken, tasarımı nereden aldın?
スーツの設計図はどこで盗んだ？

Çilek reçelinden bahsetmişken, raylarda hiç kan yok.
そのイチゴジャムだけど 線路の上に血の跡が無い

hakimiyetten bahsetmişken insanlarınıza yemeyi bırakmalarını söyleyebilirsiniz.
食べ物を食べないように 要請するかもしれません

eski ihtilaflardan bahsetmişken, dr. brennan. tess brown.
確執と言えば ブレナン博士 テス・ブラウンさん

hazır dvd'den bahsetmişken; işte bir kaç sahne...
ではシーズン2dvdから お楽しみに

dostlardan bahsetmişken, bir ara eski dostlarımızla hasret gidermeliyiz.
友人といえば 我々は若干 古いものを取り戻す必要がある

doğum günlerinden bahsetmişken hemen ofise dönmem gerek.
誕生日と言えば 会社に戻らないと また あとでね

müttefiklerden bahsetmişken, umarım root bear'a çikolata vermiyordur.
同盟国といえば・・・ ルートがベアーに少しの チョコレートも与えてないのを願う

- destekten bahsetmişken, claire konusunu tek başına halledebilecek misin?
支援といえば 君がクレアを隠したのは確かか？ ああ

- ...bahsetmiştin.
あなたが赴任時と ほぼ同時期に