Vous avez cherché: düşündüler (Turc - Lituanien)

benim için yolun sonu diye düşündüler.
jie galvojo kad,jau man galas.

güçlü adamlar onun çok şey bildiğini düşündüler.
Įgaliojimai, kad būtų manė, kad jis žinojo, tik šiek tiek per daug.

ama onlar, senin tatlı olduğunu düşündüler.
- bet tu jiems patikai.

fred hoyle ve arkadaşları gizemi çözmek için süpernovanın bir anahtar olabileceğini düşündüler.
tam tikra prasme senovės žmonės buvo teisūs.

bir de "anne, yente geliyor" diyecekti ama fazla geleceğini düşündüler.
na, jie... ji norėjo pasakyti: "mama, jentis ateina", bet jie manė, kad jai to bus per daug, taigi...

- Öyle ama sanırım bu fikrin öğrenciler üzerinde kafa karıştırıcı bir etki yaratacağını düşündüler.
taip, bet vėliau sumąstė, kad tai gali išblaškyt mokinius.

ressamın hatasıydı. ama burayı alan aile vanderbiltler tanrı'nın cenneti böyle gördüğünü düşündüler.
tai buvo dailininko klaida, bet vanderbiltai, kurie užsakė šį pastatą, pasakė, kad dangų taip mato dievas.

yapımcılar, pislikler! yüzüklerin ekranda iyi görünmediğini düşündüler eğer sorun olacağını bilseydim buna asla izin vermezdim.
televizijos bosai pareiškė, kad žiedai prastai atrado prieš kameras, nė už ką nebūčiau sutikusi jų keisti, jei būčiau žinojusi, kad tu pyksi.

herşey için çok geç olmadan ve sen sonsuza kadar buraya tıkılı kalmadan önce tanıdık bir yüzün seni geri getirmek için yardımcı olabileceğini düşündüler.
pagalvojo, kad pažįstamas veidas gali padėti tau sugrįžti kol nevėlu, kol dar amžiams neįstrigai čia.

amcam Ögeday, ciddi şekilde hastalandığında şifacılar ve şamanlar ruhları yatıştırabilmek için keçi domuz ve geyik kurban etmek gerektiğini düşündüler.
kai mano dėdė, ÖgÃ♪dei, rimtai susirgo... gydytojai ir šamanai... manė, kad gali pamaloninti dvasias... aukodami šernus, ožkas ir elnius.

orada oturan bazı din bilginleri ise içlerinden şöyle düşündüler: ‹‹bu adam neden böyle konuşuyor? tanrıya küfrediyor! tanrıdan başka kim günahları bağışlayabilir?››
tenai sėdėjo keletas rašto žinovų ir svarstė savo širdyse:

-hatırlayamadığım kadar uzun zamandır, işim düşünlere dalmak.
jau daugelį metų laisvalaikiu nekviestas lankausi vestuvėse. dariau tai tam, kad susipažinčiau su merginom.