Vous avez cherché: genişleteceğim (Turc - Portugais)

genişleteceğim.
vou precisar de me expandir.

yarayı genişleteceğim.
vou alargar a ferida.

uydu görüşünü genişleteceğim.
não estamos a captar nada, capitão vou expandir o raio do satélite.

arama alanını genişleteceğim.
vamos expandir os nossos parâmetros de pesquisa.

ayrıca filonu da genişleteceğim.
ele é negro. estarei expandido seu esquadrão também.

tamam, biraz genişleteceğim. 5 mil.
ok vou mais longe. cinco milhas.

bodrumu yeni bir atraksiyon için genişleteceğim.
estou a expandir aqui na cave - para uma nova atracção.

bir kaç kapıyı da genişleteceğim, göreceksin.
eu alarguei algumas portas também.

müşteri kalitenizi arttıracağım, pazarınızı genişleteceğim.
vou melhorar a tua clientela, aumentar o teu mercado.

bu arada bodrumu da yeni bir atraksiyon için genişleteceğim.
a propósito, vou ampliar a cave - para uma nova atracção.

alman ırkının yaşam alanını genişleteceğim ve onu köklerine götüreceğim.
desenvolverei a comunidade racial alemã... no seu espaço vital natural.

evet, insanların oturup güneşten zevk alıp rahatlayıp sohbet edebilmeleri için genişleteceğim.
quero alongá-los para que as pessoas possam sentar-se, conversar, usufruir do sol.

fbi'ın yetki alanını genişleteceğim. yeter ki dizginler elimde olsun.
excepcionalmente, dou cobertura ao fbi, desde que trabalhemos juntos.

kesmeye, sol subkostal boşluğun yanından başlayacağım, sağ kastan ilerleyip, yan tarafa doğru genişleteceğim.
a incisão começa ao longo da margem esquerda subcostal, ao longo do músculo direito, prolongando-se até ao flanco.

Öteki ulusları önünüzden kovacak, sınırlarınızı genişleteceğim. yılda üç kez tanrınız rabbin önüne çıktığınız zaman, kimse ülkenize göz dikemeyecek.
porque eu lançarei fora as nações de diante de ti, e alargarei as tuas fronteiras; ninguém cobiçará a tua terra, quando subires para aparecer três vezes no ano diante do senhor teu deus.

yatak odamın kuzey duvarını yıktırıp, banyoyu genişleteceğim, esasen üst katı ikinci bir daireye dönüştüreceğim biz ikimiz ve siz ikiniz, aynı çatı altında olacağız.
vamos pôr abaixo a parede nascente do meu quarto, aumentar a casa de banho, e basicamente tornar todo o andar de cima numa grande suite secundária, para que haja espaço para nós os dois... e para vocês os dois... debaixo do mesmo tecto.

‹‹sınırlarınızı kızıldenizden filist denizine, çölden fırat irmağına kadar genişleteceğim. Ülke halkını elinize teslim edeceğim. onları önünüzden kovacaksınız.
e fixarei os teus limites desde o mar vermelho até o mar dos filisteus, e desde o deserto até o o rio; porque hei de entregar nas tuas mãos os moradores da terra, e tu os expulsarás de diante de ti.

- arama alanını genişleteceğiz.
- vamos alargar a área de procura.