Vous avez cherché: çıktıklarında (Turc - Serbe)

ertesi gün beytanyadan çıktıklarında İsa acıkmıştı.
i sutradan kad izadjoše iz vitanije, ogladne.

erkekler kadınların elini sıkmıyor ve kadınlar sokağa çıktıklarında başörtü takıyorlar.
muškarci se ne rukuju sa ženama koje, opet, na glavama obavezno nose feredže kada izlaze iz kuće.

dışarı çıktıklarında simun adında kireneli bir adama rastladılar. İsanın çarmıhını ona zorla taşıttılar.
i izlazeæi nadjoše èoveka iz kirine po imenu simona i nateraše ga da mu ponese krst.

belgrad medyasına konuşan maloviç, "suçlular, hapishaneden çıktıklarında yasadışı yollardan elde ettikleri malların keyfini süremeyeceklerini bilecekler." dedi.
"kriminalci će znati da neće biti u mogućnosti da uživaju u svojoj nezakonito stečenoj imovini po izlasku iz zatvora", rekla je ona beogradskim medijima.

yola çıktıklarında güçlü atlar yeryüzünü dolaşmak üzere gitmek istiyorlardı. melek, ‹‹gidin, yeryüzünü dolaşın!›› deyince, gidip yeryüzünü dolaştılar.
i jaki izašavši hteše da idu i prolaze zemlju; i reèe: idite prolazite zemlju. i stadoše prolaziti zemlju.

50 yaşındaki cinciç, belgrad'daki ofisinin önünde arabasından çıktığı sırada bir keskin nişancı tarafından vuruldu.
Đinđić, 50, je ubijen iz snajperske puške u trenutku kada je izlazio iz svog automobila ispred zgrade vlade u beogradu.