Vous avez cherché: ubunzima (Xhosa - Turc)

ubunzima:
zorluk:

umqolo wesakhiwo esiphatha ubunzima bentoname
oyun makinesiname

thwalisanani ubunzima, ize ngokunjalo niwuzalise umthetho kakristu;
birbirinizin yükünü taşıyın, böylece mesihin yasasını yerine getirirsiniz.

kodwa kuqala umelwe kukuthi eve ubunzima obuninzi, alahlwe sesi sizukulwana.
ama önce onun çok acı çekmesi ve bu kuşak tarafından reddedilmesi gerekir.

ubunzima bezikhonkwane bebuziishekele ezimashumi mahlanu zegolide. wawaleka ngegolide amagumbi aphezulu.
altın çivilerin ağırlığı elli şekeldi. süleyman yukarı odaları da altınla kaplattı.

kungoko athe noyesu, ukuze abangcwalise abantu ngelilelakhe igazi, weva ubunzima ngaphandle kwesango.
bunun gibi, İsa da kendi kanıyla halkı kutsal kılmak için kent kapısının dışında acı çekti.

ukuba ke ubani uva ubunzima ngokuba engumkristu, makangadani; makamzukise ke uthixo ngaloo ndawo.
ama mesih inanlısı olduğu için acı çeken, bundan utanç duymasın. taşıdığı bu adla tanrıyı yüceltsin.

waziyeka usolomon zonke iimpahla zingalinganiswanga, ngokuba bezizininzi kakhulu kunene; abafumaneka ubunzima bobhedu olo.
eşyalar o kadar çoktu ki, süleyman hepsini tartmadı. kullanılan tuncun hesabı tutulmadı.

ukuba ke kungaba kukuthanda kukathixo ukuba nive ubunzima, okona kunilungeleyo kukubuva nisenza okulungileyo, kunokubuva nisenza okubi.
İyilik edip acı çekmek -eğer tanrının isteği buysa- kötülük yapıp acı çekmekten daha iyidir.

eyayive ubunzima obuninzi kumagqirha amaninzi, eyayidleke konke ebinako, ingasizakali lutho, imana ukuba mandundu:
birçok hekimin elinden çok çekmiş, varını yoğunu harcamış, ama iyileşeceğine daha da kötüleşmişti.

umbonakaliso ke lowo womgwebo onobulungisa kathixo, ukuze nibalelwe ekuthini nibufanele ubukumkani bukathixo, enithi ngenxa yabo nive nokuva ubunzima;
bütün bunlar tanrının adil yargısının belirtisidir. sonuç olarak, uğrunda acı çektiğiniz tanrı egemenliğine layık sayılacaksınız.

kuthi, nokuba lilungu elinye eliva ubunzima, avelane amalungu onke; nokuba lilungu elinye elizukiswayo, avuyisane amalungu onke.
bir üye acı çekerse, bütün üyeler birlikte acı çeker; bir üye yüceltilirse, bütün üyeler birlikte sevinir.

unyana womntu umelwe kukuthi eve ubunzima obukhulu, alahlwe ngawo amadoda amakhulu nababingeleli abakhulu nababhali, abulawe, athi ngomhla wesithathu, avuke.
İnsanoğlunun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini söyledi.

ekubeni ngoko ukristu eve ubunzima ngenxa yethu esenyameni, xhobani nani kwaloo ngcingane; ngokuba lowo uve ubunzima esenyameni, ukhunyulwe ekoneni;
mesih bedence acı çektiğine göre, siz de aynı düşünceyle silahlanın. Çünkü bedence acı çekmiş olan, günaha sırt çevirmiştir.

etyhila, ebeka phambi kwawo ukuba ukristu ubemelwe kukuva ubunzima, aze avuke kwabafileyo; nokuthi, nguye ke ukristu, lo yesu ndinazisa yena mna.
mesihin acı çekip ölümden dirilmesi gerektiğine dair açıklamalarda bulunuyor, kanıtlar gösteriyordu. ‹‹size duyurmakta olduğum bu İsa, mesihtir›› diyordu.

kuba kuya kuba ludumo luni na, ukuba ninyamezele nakuntlithwa nisona? ke ukuba nithi, nisenza okulungileyo, nive ubunzima, nize ninyamezele, oko kuyabuleleka kuthixo.
Çünkü günah işleyip dövüldüğünüzde dayanırsanız, bunda övülecek ne var? ama iyilik edip acı çektiğinizde dayanırsanız, tanrıyı hoşnut edersiniz.

ngokuba nokristu wabuva kwakanye ubunzima ngenxa yezono, ilungisa lisiva ubunzima ngenxa yabangemalungisa, ukuze asisondeze kuye uthixo; ebulewe okunene esenyameni, kodwa edliswe ubomi ekuwo umoya.
nitekim mesih de bizleri tanrıya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu olarak ilk ve son kez öldü. bedence öldürüldü, ama ruhça diriltildi.

sesuka, nakuba besive ubunzima ngenxa engaphambili, siphethwe kakubi efilipi, njengoko naziyo, asafihlisa, sikuye uthixo wethu, ukuzithetha kuni iindaba ezilungileyo zikathixo, sinomzamo omkhulu.
bildiğiniz gibi, daha önce filipide eziyet görmüş, aşağılanmıştık. ama şiddetli karşı koymalara rağmen, tanrısal müjdeyi size duyurmak için tanrımızdan cesaret aldık.

umsondezo wakhe waba sisitya esinye sesilivere, bulikhulu elinamanci mathathu eeshekele, ubunzima baso; sasinye isitya sokutshiza sesilivere esiziishekele ezimashumi asixhenxe ngokweshekele yengcwele, zozibini zizele ngumgubo ocoliweyo womnikelo wokudla, ugalelwe ioli;
getirdiği armağanlar şunlardı: 130 kutsal yerin şekeli ağırlığında gümüş bir tabak, yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir çanak -ikisi de tahıl sunusu için zeytinyağıyla yoğrulmuş ince un doluydu-