Hai cercato la traduzione di barriers to bpm success da Inglese a Turco

non-tariff barriers to trade
tarife dışı engeller

barriers to building up scientific evidence
bilimsel kanıtların toplanması karşısındaki engeller

european women still facing barriers to equality
avrupalı kadın hala eşitlik engelleriyle karşılaşıyor

eu, us agree to cut barriers to trade, air transport
ab ve abd, ticaret ve hava taşımacılığındaki engelleri kaldırma konusunda anlaştı

apparently, politicians have played up ethnic barriers to marriage for personal gain.
görüldüğü üzere, siyasiler kişisel kazanç elde etmek amacıyla evliliğin önüne etnik engeller dikmişler.

experts stress that borders, nationalities and religion should not be barriers to apprehending criminals.
uzmanlar sınır, uyruk ve din etkenlerinin suçlıuların yakalanması için bir engel teşkil etmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

this residual entropy disappears when the kinetic barriers to transitioning to one ground state are overcome.
bu artık entropi, bir temel duruma geçiş işleminin kinetik bariyerleri aşıldığında ortadan kaybolur.

in addition, the leaders cited the removal of legal barriers to trade as a priority concern.
liderler buna ek olarak, yasal engellerin kaldırılmasını kaldırılmasını öncelikli bir mesele olarak belirttiler.

seks says he was told there are no institutional or constitutional barriers to membership, as along as croatia meets all criteria.
seks, kendisine hırvatistan bütün üyelik kriterlerini karşıladığı sürece üyeliğin önünde kurumsal veya anayasal bir engel bulunmadığının söylendiğini belirtti.

the participants cited illegal activities, poor infrastructure and customs and tax obstacles as the main barriers to improved bilateral trade.
katılımcılar karşılıklı ticaretin önündeki en büyük soeunların yasadışı faaliyetler, zayıf altyapı ile gümrük ve vergi engelleri olduğunu belirttiler.

according to a undp report released late last month, macedonia should increase home export capacities and lift barriers to foreign trade.
undp'nin geçen ay yayınladığı bir rapora göre, makedonya'nın iç ihracat kapasitelerini artırıp dış ticaretin önündeki engelleri kaldırması gerekiyor.

and they impose a barrier to cooperation.
ve işbirliğine karşı bir engel dayatıyor

in romania, less than 10 percent of firms use cloud computing and high barriers to entrepreneurship in the services sector hinder the adoption of digital technologies.
romanya’da, şirketlerin yüzde 10’undan azı bulut bilişimini kullanmaktadır ve hizmetler sektöründe girişimciliğin önündeki yüksek engeller dijital teknolojilerin benimsenmesini engellemektedir.

the coherence and targeting of research resources could be improved and much more can be done to exploit fully the potential of what already exists by dealing with institutional and political barriers to progress.
araştırmaların tutarlılığı ve hedeflemesi daha da iyileştirileceği gibi halen mevcut olanın potansiyelini tamamen kullanmak için ilerlemeye karşı kurumsal ve politik engellerle baş ederek çok daha fazla şey yapılabilir.

but they'll sell it to japan and china instead, because we have tariff barriers to protect our corn farmers, and they don't.
fakat bizim yerimize japonya ve Çine satacaklar çünkü bizim mısır üreticilerini korumak maksatlı gümrük duvarlarımız var ama japonya ve çin in yok..

* barriers to trade and commerce erected during the war were abolished, and "a degree" of free navigation was guaranteed on the rhine.
* ticari sınırlar ve ticaret savaş durduktan sonra tekrar canlandı ve rhine'de serbest deniz seferleri "bir derece" garanti altına alındı.

a proposed constitutional treaty that would have helped remove the existing institutional barriers to the bloc's further expansion was put on ice last year after dutch and french voters rejected it in separate referendums.
bloğun genişlemesinin önündeki mevcut kurumsal engellerin kaldırılmasına yardım etmesi öngörülen bir anayasa anlaşması önerisi, hollandalı ve fransız seçmenlerin düzenlenen ayrı referandumlarda hayır oyu vermesi üzerine geçtiğimiz yıl rafa kaldırıldı.

kosovo is no barrier to improved relations with washington, serbian officials say.
sırp yetkililer, kosova'nın washington ile ilişkilerin ilerlemesine engel teşkil etmediğini söylüyorlar.

setimes: how do you feel about analysts saying that kosovo is isolated from the eu, without visa liberalisation, without the stabilisation and association agreement, and now with trade barriers to the eu?
setimes: analistlerin, kosova'nın serbest vize olmadan, İstikrar ve ortaklık anlaşması olmadan ve şimdi de ab ile arasındaki ticaret bariyerleriyle ab'den tecrit edildiği yönündeki sözleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

in the 1980s, the stigmatization of people with the disease was an enormous barrier to even discussing or addressing it.
1980'lerde insanların hastalıkları damgalaması onları tartışmak ve ele almak konusunda bile çok büyük bariyer idi.