Hai cercato la traduzione di belongings da Inglese a Turco

belongings
mal

damaging belongings of personnel.
personelin eşyalarına zarar vermek

are these all your belongings?
bütün bunlar kişisel eşyalarınız mı?

brian left his belongings behind.
brian eşyalarını geride bıraktı.

tom gathered together all his belongings.
tom tüm eşyalarını bir araya toplandı.

be sure to take all your belongings with you.
tüm eşyalarınızı yanınıza almayı unutmayın.

but they had not had any time to evacuate any belongings.
fakat eşyalarını tahliye etmek için hiç zamanları olmamıştı.

the people of the caravan hid him amongst their belongings.
bu bir oğlan!" diye haykırdı. ticaret maksadıyla onu sakladılar.

in valladolid, groups looted the belongings of the new christians.
valladolid'da kalabalık, yeni hristiyanların mallarını yağmaladı.

responsibility of lost valuables belongings rest with the person having lost it.
kaybolan kıymetli eşyanın sorumluluğu kaybeden kişiye aittir.

in nigeria, people carry their most precious belongings on their heads.
nijerya'da insanlar en değerli eşyalarını başları üzerinde taşırlar.

and saying, "father, we went playing and left joseph with our belongings.
"ey babamız," dediler, "gittik, yarışıyorduk.

he says israeli soldiers looted his brother's documents and belongings from his desk.
İsrail askerlerinin, kardeşinin belgelerini ve kişisel eşyalarını yağmaladıklarını söylüyor.

someone who has belongings to values doesn’t violate the values to which he belongs.
değerlere aidiyeti olan kişi, ait olduğu değerleri çiğnemez

belonging to such an institution has many benefits, including exchange of information.
böyle bir kuruluşa dahil olmanın, bilgi alışverişi gibi pek çok avantajı var.