Hai cercato la traduzione di brightens da Inglese a Turco

sunlight brightens the room.
güneş ışığı odayı aydınlatıyor.

by the day when it brightens,
açıldığı zaman gündüze,

by the dawn when it brightens!
ağaran sabaha,

and by the dawn when it brightens,
ağaran sabaha,

and by the dawn as it brightens;
ağarmaya başladığında sabaha andolsun ki,

by the day when it brightens the earth,
dünyayı açığa çıkaran gündüz,

and [by] the morning when it brightens,
ağaran sabaha,

when the lightning brightens their surroundings, they walk and when it is dark, they stand still.
kendilerine her aydınlık sunduğunda, orada yürürler. Üzerlerine karanlık binince çakılıp kalırlar.

it is surrounded by a molecular cloud, ngc 1990, which it brightens to make a reflection nebula.
Çevresindeki moleküler bulut ngc 1990'ı aydınlatarak, onu bir yansıma bulutsusu yapar.

the lightning almost takes away their vision. when the lightning brightens their surroundings, they walk and when it is dark, they stand still.
(o esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar.

brighten
parlat