Hai cercato la traduzione di coinciding da Inglese a Turco

the demonstrators want early elections in october, coinciding with the local polls.
göstericiler yerel seçimlerle aynı tarihte, ekim ayında erken seçime gidilmesini istiyorlar.

coinciding with the ministerial conference, a roundtable of business opportunities also took place in bucharest.
bakanlar konferansıyla aynı tarihlerde bükreş’te ticaret fırsatları ile ilgili olarak bir yuvarlak masa toplantısı da düzenlendi.

coinciding with his visit was a large protest in downtown thessaloniki, the main city in macedonia, greece.
ziyaret, yunanistan'ın makedonya bölgesindeki ana kenti olan selanik şehir merkezinde düzenlenen büyük bir protesto gösterisiyle aynı tarihe denk geldi.

coinciding with the start of the european handball championship, serbs and macedonians cross the border with just biometric ids.
avrupa hentbol Şampiyonası'na denk gelen bir zamanlamayla, sırplar ve makedonlar sadece biyometrik kimlik belgeleriyle sınırı geçiyor.

food per one meal is provided without receiving any remuneration in time interval coinciding with working days, worked official holidays and break rests.
Çalışanlara iş günlerinde, çalışılan tatil günlerinde ve ara dinlenmelerine rastlayan zaman aralığında hiçbir karşılık alınmaksızın günde bir öğün yemek verilir.

if serbia obtains candidate status next march however, coinciding with calling of the election, the ruling parties would have a serious advantage.
Öte yandan sırbistan mart ayındaki seçimlerle aynı anda aday statüsü alırsa, iktidar partileri ciddi bir avantaj elde edecek.

in 1911, coinciding with its first congress, the cnt initiated a general strike that provoked a barcelona judge to declare the union illegal until 1914.
cnt 1911 yılında, 1914 yılına kadar yasadışı kalmasına yol açacak bir genel grevi birinci kongresi sırasında başlattı.

campaigns similar to the one in macedonia have been launched across the region, coinciding not only with new year's but with religious festivals such as christmas and eid.
makedonya'dakine benzer kampanyalar, yılbaşı dışında noel ve kurban bayramı dönemlerine de denk gelecek şekilde tüm bölgede başlatıldı.

* peter richerson, robert boyd, and robert bettinger make a case for the development of agriculture coinciding with an increasingly stable climate at the beginning of the holocene.
* peter richerson, robert boyd ve robert bettinger, holosen devirdekine (onbin yıl öncesinden günümüze) uygun şekilde giderek istikrarlı bir iklimde tarımın gelişmesini şemalaştırdılar.

in a speech coinciding with the signing of an accession treaty between the eu and the greek part of cyprus on wednesday, turkish foreign minister abdullah gul noted that cyprus would not officially become a member of the union until 1 may 2004.
ab'nin kıbrıs'ın rum kesimini üyeliğe kabul etmesine ilişkin bir açıklama yapan türk dışişleri bakanı abdullah gül, kıbrıs'ın 1 mayıs 2004 tarihine değin birliğin resm üyesi olmayacağına dikkat çekti.

the two-day meeting could begin in brussels on march 13th, coinciding with a european council session and a meeting of the european people's party leadership, which sanader will attend.
İki gün sürecek ve 13 mart'ta brüksel'de başlayacak olan toplantı, bir avrupa konseyi oturumu ve sanader'in de katılacağı bir avrupa halk partisi yönetim kurulu toplantısıyla aynı tarihe denk gelecek.

"this act is illegal, harmful and serves only the interests of those who work against the partnership between europe and (the united states of) america," the ministry's spokeswoman vessela tcherneva said in a statement on november 29th. "bulgarian-us relations are strategic, based on common values and coinciding interests and cannot be threatened by such actions."
bakanlık sözcüsü vessela Çerneva 29 kasım'da yaptığı açıklamada, "bu eylem yasadışıdır, zararlıdır ve sadece avrupa ile abd arasındaki ortaklığın aleyhinde çalışanların çıkarlarına hizmet etmektedir." diyerek şöyle devam etti: "bulgaristan-abd ilişkisi ortak değerlere ve örtüşen çıkarlara dayalı stratejik bir ilişkidir ve bu gibi eylemlerden zarar görmez."