Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
conviction
kanaat
Ultimo aggiornamento 2009-08-04
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
serbs angered by icty overturn of oric conviction
icty'nin oric'in cezasını bozması sırpları kızdırdı
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
that makes it difficult to obtain a conviction.
bu da ceza verilmesini zorlaştıran bir durum.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 2
Qualità:
tom has at least one conviction for drunken driving.
tom'un sarhoşken araba sürmekten en az bir mahkumiyeti var.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
and let not make thee impatient those who have no conviction.
bil ki allah'ın vadi gerçektir. (buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!
Ultimo aggiornamento 2014-07-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
and do not let yourself be upset by those who have no conviction.
(buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!
Ultimo aggiornamento 2014-07-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
but it's maybe the conviction as monkey and homunculus we are.
ama belki de inanç maymun ve cüce olarak biz.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
erdogan is ineligible, due to a 1999 conviction for inciting religious hatred.
erdoğan 1999 yılında halka dinsel nefret aşıladığı gerekçesiyle aldığı cezadan ötürü başbakan olamıyor.
Ultimo aggiornamento 2012-04-07
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
erdogan argued that the ruling targeted procedural issues only, not the conviction.
erdoÄan kararın verilen hükmü deÄil, yalnızca muhakeme usüllerini hedef aldıÄını savundu.
Ultimo aggiornamento 2012-04-07
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
our opinion is an idea which we have; our conviction an idea which has us.
bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
the ministry of education remains firm in its conviction that it is doing the right thing.
eğitim bakanlığı, doğru şeyi yaptığına dair inancında kararlılığını sürdürüyor.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
erdogan was banned from running for parliament following a 1999 conviction for inciting religious intolerance.
erdoğan'ın, 1999 yılında halkı dinsel hoşgörüsüzlüğe kışkırtma suçundan aldığı bir ceza nedeniyle milletvekili seçilme yeterliliği yoktu.
Ultimo aggiornamento 2012-04-07
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
for the men in these photographs, the primary cause of their wrongful conviction was mistaken identification.
bu fotograflardaki adamların yanlışlıkla hüküm giymelerinin en önemli nedeni yanlışlıkla suçlu olarak teşhis edilmeleri.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
due to a 1999 conviction for inciting religious hatred, erdogan himself is ineligible to become prime minister.
1999 yılında halka dinsel nefret aşılamak suçlamasıyla cezalandırılan erdoğan bu suçtan dolayı başbakan olamıyor.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
but my conviction is galati won't be flooded", he said after inspecting the finished dam.
fakat benim inancım, galati'yi sel basmayacağı şeklindedir." dedi.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
the appeals panel reduced his sentence from 17 to 15 years by overturning his conviction on one count, while maintaining others.
temyiz komisyonu hükümlünün bir suçtan aldıÄı cezayı bozup diÄerlerini tutarak cezasını 17'den 15 yıla indirdi.
Ultimo aggiornamento 2012-04-07
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
anyhow, nobody would have followed them, except for a handful [of] men and women of conviction and courage.
zaten, inançlı ve cesaretli bir avuç erkek ve kadın dışında onları kimse takip etmeyecekti.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
* decision in appeal by manson from hinman-shea conviction "people v. manson", 71 cal.
* decision in appeal by manson from hinman-shea conviction "people v. manson", 71 cal.
Ultimo aggiornamento 2016-03-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
his kosovo counterpart, edita tahiri, expressed her conviction that the dialogue would "enhance the european perspective of both countries".
kosovalı mevkidaşı edita tahiri de diyaloğun "her iki ülkenin de avrupa amacına yardım edeceğinden" emin olduğunu belirtti.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
macedonian law prohibits discrimination on the basis of ethnicity, gender, race, social status, language, citizenship, religious conviction, political affiliation or disability.
makedon yasaları ırk, cinsiyet, etnik köken, sosyal statü, dil, milliyet, dini inanç, siyasi eğilim veya engele dayalı ayrımcılığı yasaklıyor.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità: