Hai cercato la traduzione di emphasizes da Inglese a Turco

==themes==steinbeck emphasizes dreams throughout the book.
steinbeck kitap boyunca hayallere vurgu yapar.

it emphasizes how we are different rather than how we are similar.
birbirimize ne kadar benzer olduğumuzdan ziyade, ne kadar farklı olduğumuzu vurgular.

erhan demirdizen emphasizes a very important sentence of mimar sinan:
erhan demirdizen, mimar sinan'ın çok önemli bir cümlesine dikkat çekiyor:

dupin's method emphasizes the importance of reading and the written word.
dupin'in metodu, okumanın ve yazılı iletişimin önemini vurgular.

because gestalt psychology emphasizes recognition of pattern over parts that comprise a pattern.
Çünkü bütüncü yaklaşım psikolojisi, yeni şeklin tanınmasını önceki ahenkle örtüşmesine bağlar.

and then another which emphasizes the authenticity of human experience -- and honesty, and rawness.
ve sonunda, insan deneyinin özgünlüğünü, dürüstlüğünü ve saflığını vurgulayan yaklaşım.

since, greece emphasizes in the agreement to be made with egypt that kastellorizo island off the coast of antalya should be based on.
Çünkü, yunanistan, mısır’la yapılacak antlaşmada antalya açıklarındaki meis adasının temel alınmasını vurgulamaktadır.

burke is celebrated as a historian not only of the early modern era, but one who emphasizes the relevance of social and cultural history to modern issues.
burke erken dönem modern avrupa tarihi kadar, sosyal ve kültürel tarih konularında da önemli bir isim olarak kabul edilmektedir.

whereas the competition emphasizes a full auto mode, canon shows not to be afraid of cannibalism of the g-series and eos dslr cameras.
mevcut rekabette ağırlık tamamen otomatik çekim modunu vurgularken canon'un g serisi modellerle eos serisi dslr modellerinin birbirlerinin pazarından pay kapmasından korkmadığını görüyoruz.

tucic, meanwhile, emphasizes that the world of the church is fundamentally different from the world of politics, and many of the normal political categories do not apply.
kilise dünyasının özünde siyaset dünyasından çok farklı olduğunun altını çizen tuciç, normal siyasi kategorilerin çoğunun kilise için geçerli olmadığını söylüyor.

macrosociology is an approach to sociology which emphasizes the analysis of social systems and populations on a large scale, at the level of social structure, and often at a necessarily high level of theoretical abstraction.
makro sosyoloji, mikro sosyolojinin küçük gruplarıın ilişkilerini ele alan yaklaşımının tersine, 'makro' düzeyde ya şehir ve kilise gibi büyük kollektivitelerin, ya da daha soyut bir şekilde, sosyal sistemler ve sosyal yapıların analiziyle ilgilenir.

akp's poyraz emphasizes that the turkish government has no problem with its kurdish population and calls on bdp politicians to "stop advocating for the pkk terrorists."
akp'li poyraz, türk hükümetinin kürt nüfusuyla hiçbir sorunu olmadığını vurguluyor ve bdp'li siyasileri "pkk'lı teröristlerin avukatlığını yapmaya son vermeye" çağırıyor.

it emphasizes cross-border co-operation, regional development, human resources development, transition assistance and institution building, and rural development.
fon, sınır ötesi işbirliği, bölgesel kalkınma, insan kaynakları gelişimi, geçiş yardımı ve kurum inşası ve kentsel gelişimi vurguluyor.

so let me call it the shanghai model of economic growth, that emphasizes the following features for promoting economic development: infrastructures, airports, highways, bridges, things like that.
Şangay tipi büyüme modeli ekonomik gelişmeyi sağlamak için şunları öne çıkarıyor: altyapı, havaalanları, yollar, köprüler ve benzerleri.

amazon leaders have a bias for action when it comes to taking ownership of what they and their team do. beyond that, they also feel a broad responsibility for the business, making them consider what’s best for the company at all times. they don’t take shortcuts and instead emphasize the long term values of their actions.
amazon liderleri, kendilerinin ve ekibinin yaptıklarını sahiplenme konusunda harekete geçme eğilimine sahiptir. bunun ötesinde, şirket için her zaman en iyisini düşünmelerini sağlayarak iş için geniş bir sorumluluk hissederler. kısayolları kullanmazlar ve bunun yerine eylemlerinin uzun vadeli değerlerini vurgularlar.