Hai cercato la traduzione di in the end we will all become stories da Inglese a Turco

in the end you will all return to us.
hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.

in the end, we did not confess.
sonunda, itiraf etmedik.

we test you with both hardships and blessings. in the end you will all return to us.
biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz bize döndürüleceksiniz.

in the end, we ended up eating at that shabby restaurant.
sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.

in the end, we have to say, "i don't know."
en sonunda, söylemek zorundayız; "bilmiyorum"

we will all be present in this effort."
bu çabada hepimiz var olacağız."

then (in the end) we save our messengers and those who believe!
biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız.

you will all return to me in the end, and i will tell you everything that you have done.
[29,8]

they will arrive at six, and then we will all have dinner.
onlar altıda varırlar ve sonra hep birlikte akşam yemeği yeriz.

they will all come out in the open.
bir anda mahşerde toplanıverirler! [17,52; 54,50; 16,77]

the faster we realise obligations undertaken in the stabilisation and association agreement, the faster we will become part of the system of eu members and will operate as part of the european judiciary.
İstikrar ve ortaklık anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerimizi ne kadar hızlı bir şekilde yerine getirirsek, ab üyeleri arasına katılarak avrupa yargı sisteminin bir parçası olarak çalışmaya başlamamız da o kadar hızlı olacaktır.

and lo, they will all be in the open plain.
bir anda hepsi uyanıp ortaya geliverir.

and behold! they will all come out in the open.
bir anda hepsi uyanıp ortaya geliverir.

in the end, we went into pure expressionism, taking the salt flat racers of the 30s and the sting ray macho machines of the 50s".
sonunda dışavurumculuğu tercih ettik, 1930'ların salt flat racers'larını ve 1950'lerin stingray macho machines'lerini aldık" dedi.

in the end we deliver our messengers and those who believe: thus is it fitting on our part that we should deliver those who believe!
biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız.

"but in the end, we cannot force anyone, either in romania or serbia, to declare himself or herself what we want them to be.
gvozdenovici, "ama sonuçta, ne romanya ne de sırbistan'da kimseyi kendisini olmasını istediğimiz şey olarak ilan etmeye zorlayamayız.

and those who disdain to serve him and are proud (should remember) that they will all go back to him in the end.
allah'a kulluk ve ibadetten çekinerek kibre saplanan bilsin ki, allah onların tümünü huzurunda haşredecekir.