Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
pressured gas
basinÇli gaz
Ultimo aggiornamento 2018-10-31
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
pressured gas:
basınçlı gaz :
Ultimo aggiornamento 2019-09-07
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
he pressured me.
o bana baskı yaptı.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
she pressured him to quit.
o ona istifa etmesi için baskı yaptı.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
tom pressured me to do it.
tom onu yapmam için baskı yaptı.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
she pressured him to quit his job.
o, ona işini bırakması için baskı yaptı.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
i won't be pressured into betraying my country.
Ülkeme ihanet etmem için bana baskı yapılmayacak.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
in 1997, it pressured prime minister necmettin erbakan from office.
1997 yılında ordu, başbakan necmettin erbakan'ı kotuğundan uzaklaştırdı.
Ultimo aggiornamento 2012-04-07
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
i won't be pressured into doing something i don't want to do.
İstemediğim bir şeyi yapmam için bana baskı yapılmayacak.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
local media reports suggest he had been pressured by the defence to slow the pace of the proceedings.
yerel basında çıkan haberlerde, kljajeviç'in duruÅmaların gidiÅatını yavaÅlatması için savunma tarafından baskı altında olduÄu ileri sürülüyor.
Ultimo aggiornamento 2012-04-07
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
some even pressured the national bank of serbia governor to motivate the banks to lead a different credit policy.
hatta bazıları, sırbistan merkez bankası'na bankaları farklı bir kredi politikası izleme yönünde motive etmesi yönünde baskı yapıyordu.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
the (fictitious) establishment was supposedly pressured to change its name by authorities and offended diplomats.
güya bu (farazi) kuruluşa ilgili makamlar ve üstüne alınan diplomatlar tarafından adını değiştirmesi yönünde baskı uygulanıyordu.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
no one has pressured serbia-montenegro to sign such an agreement, serbian prime minister zoran zivkovic said.
sırp başbakanı zoran zivkoviç, anlaşmayı imzalaması için sırbistan-karadağ'a hiçbir şekilde baskı uygulanmadığını söyledi.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
"it is propaganda by pristina that children are pressured and [are there] without parental permission.
dimitriyeviç, "Çocukların baskı gördüğü ve ebeveynlerinden izinsiz olarak orada oldukları, priştine'nin yaptığı bir propagandadır.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
it would have been better if we rose up and demonstrated against the poor economic situation and pressured the government and toppled it, as elsewhere in the world.
dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi ekonomik durumu protesto etmek için ayaklansak, hükümete baskı yapsak ve hükümeti devirsek daha iyi olurdu.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
psomiadis, also on the patriotic/conservative spectrum, says he is being pressured to withdraw from the race to avoid a second round.
yine vatansever/muhafazakar yelpazede yer alan psomiadis, ikinci tur oylamayı önlemek için yarıştan çekilmesi yönünde baskı gördüğünü söyledi.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
on the domestic side, there have been reports of companies being pressured to finance the campaigns of political parties as a way to strengthen political power and secure a guaranteed financial base.
yurtiçinde ise şirketlere, siyasi iktidarı güçlendirme ve mali tabanı güvence altına alma amacıyla siyasi partilerin kampanyalarını desteklemeleri yönünde baskı yapıldığına dair haberler yer aldı.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
at her hideaway, wallis was pressured by the king's lord-in-waiting, lord brownlow, to renounce the king.
bu sürede wallis kralın maiyet lordu lord brownlow tarafından kralı terk etmesi için baskı altına alındı.
Ultimo aggiornamento 2016-03-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
the military has a lengthy record of intervening in politics, including through coup d'etats. in 1997, it pressured prime minister necmettin erbakan from office.
ordunun, darbeler de dahil olmak üzere uzun bir siyasete müdahale sicili bulunuyor. 1997 yılında ordu, başbakan necmettin erbakan'ı kotuğundan uzaklaştırdı.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
the educational systems in southeast europe are being pressured, both domestically and internationally, to deliver skills required by the labour market, but are currently unable to handle the needs of the youth in the region.
güneydoğu avrupa'daki eğitim sistemleri emek piyasası için gereken becerileri sağlamaları için hem iç hem de dış baskı görmelerine karşın, şu anda bölge gençlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değiller.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 2
Qualità: