Hai cercato la traduzione di something something but nothing not... da Inglese a Turco

Contributi umani

Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.

Aggiungi una traduzione

Inglese

Turco

Informazioni

Inglese

something something but nothing nothing

Turco

bir şey bir şey ama hiçbir şey hiçbir şey

Ultimo aggiornamento 2021-12-29
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

nothing. nothing.

Turco

hiçbir şey. hiçbir şey.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

so first, nothing, nothing, nothing.

Turco

bunun için ilk önce, hiçbir şey, hiçbir şey, hiçbir şey.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

but nothing else does either.

Turco

fakat başka bir şey de sahip değil.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

but nothing, nothing prepared me for what i was to hear on the first of july 2008.

Turco

fakat hiçbirşey, hiçbirşey beni 2008'in 1 temmuz'unda duyacağım şeye hazırlamadı.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

but nothing got people interested in 1950 like the year 1950.

Turco

ama 1950'lerde hiçbir şey insanları 1950 yılı kadar çok ilgilendirmedi.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

but nothing can defeat god in the heavens or on earth.

Turco

göklerde de yerde de allah'ı âciz bırakacak hiçbir şey yoktur.

Ultimo aggiornamento 2014-07-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

nothing is more valuable than time, but nothing is less valued.

Turco

hiçbir şey zamandan daha değerli değildir fakat hiçbir şey daha az değerli değildir.

Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

but, nothing else will matter if we fail to protect the ocean.

Turco

ancak, hiçbirinin anlamı olmayacak eğer okyanusu korumayı başaramazsak.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

it even got built, but nothing to do with this vision that howard had.

Turco

bunlar inşa edildi bile ancak howard'ın görüşü ile iligili yapılabilcek bir şey yok.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Anonimo

Inglese

.. it sounds like a tobacco leaf or something, but they used this a in here.

Turco

..burası tütün yaprağı falan gibi geldi, ama şurada bu a’yı kullanmış, burada kullanmış.

Ultimo aggiornamento 2018-11-19
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

i know that he was looking for something, but i didn't know what it was.

Turco

onun bir şey aradığını biliyordum fakat ne olduğunu bilmiyordum.

Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

but nothing prepared us for what happened next in our relationship with her, when she started hunting.

Turco

fakat o avlanmaya başladığı zaman... ...onunla ilişkimizde olacaklara... ...hiç bir şekilde hazır değildik.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

but nothing can defeat god in the heavens or on earth. he is indeed omniscient and omnipotent.

Turco

ve onlar, bunlardan daha güçlü, daha kuvvetliydi ve allah'ı aciz bırakamaz hiçbir şey, ister göklerde olsun, ister yeryüzünde; şüphe yok ki o, her şeyi bilir, onun her şeye gücü yeter.

Ultimo aggiornamento 2014-07-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

a person will have the face of an angel when borrowing something, but the face of the devil when returning it.

Turco

bir kişi bir şeyi ödünç alırken bir melek yüzüne sahip olur fakat onu geri getirirken şeytan yüzüne sahip olur.

Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

democracy in action said some problems popped up in various municipalities, but nothing severe enough to undermine the vote.

Turco

democracy in action, bir takım belediyelerde bazı sorunlar yaşanmakla birlikte bunların seçimlere gölge düşürecek kadar önemli olmadıklarını belirtti.

Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

he said: 'no, your souls have tempted you to do something. but come sweet patience!

Turco

babaları yâkub: “hayır!” dedi, nefisleriniz sizi aldatmış, bu işe sevk etmiş.”artık bana düşen, ümitvar olarak güzelce sabretmektir.

Ultimo aggiornamento 2014-07-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

and he'd made the case in a number of papers and done a number of studies, but nothing had really stuck.

Turco

o da bu olay hakkında bir çok çalışma yapıp makale yazmıştı, ama hiçbiri umursanmamıştı.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

and even though that turned out to be nothing, nothing at all -- -- merely a downed weather balloon piloted by small hairless men with slits for mouths ...

Turco

her ne kadar hiçbir şey olmadığı ortaya çıksa da, gerçekten hiçbir şey -- yarık bir ağızları olan, kel adamlar tarafından kontrol edilen bir hava ölçüm balonundan başka bir şey değildi.

Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Inglese

but nothing availed them -- neither their ears, nor their eyes, nor their hearts, for they denied the signs of allah.

Turco

allah'ın ayet ve mucizelerini bile bile inkar ettikleri için ne işitme, ne görme duyuları ve ne de beyinleri onlara hiç bir yarar sağlamadı.

Ultimo aggiornamento 2014-07-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:

Riferimento: Alpaycanta

Ottieni una traduzione migliore grazie a
7,794,273,738 contributi umani

Ci sono utenti che chiedono aiuto:



I cookie ci aiutano a fornire i nostri servizi. Utilizzando tali servizi, accetti l'utilizzo dei cookie da parte nostra. Maggiori informazioni. OK