Hai cercato la traduzione di tempted da Inglese a Turco

she tempted him.
o onu baştan çıkardı.

then satan tempted him.
nihayet şeytan ona vesvese verdi.

she was tempted to come with me.
o, benimle gelmek için özendirildi.

tom was tempted to tell mary the truth.
mary'ye gerçeği söylemesi için tom kışkırtıldı.

then satan tempted him. he said, ‘o adam!
ama şeytan ona vesvese verip: "ey adem!

and we are always being tempted up to our neck.
ve her zaman boğazımıza kadar işe giriyoruz.

"your souls have tempted you to do something evil!
artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir.

and assuredly we have tempted those who were before them.
and olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "İnandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar?

after a time satan tempted them with that tree to disobey.
Şeytan, onları oradan kaydırıp bulundukları yerden çıkarttı.

when your fathers tempted me, proved me, and saw my work.
atalarınız orada beni sınayıp denediler.

jacob said, "your souls have tempted you in this matter.
(ya'kub): "herhalde, dedi, nefisleriniz sizi aldatıp bir işe sürükledi.

but whenever they are tempted into civil discord, they plunge into it.
(ama) fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar.

'no!' he said 'but your spirits tempted you to do somewhat.
"hayır, egonuz sizi bir işe sürüklemiş.

as such we tempted them (the people) because they had done wrong.
biz onları yoldan çıkmalarından ötürü böyle sınıyorduk.

when your fathers tempted me, proved me, and saw my works forty years.
atalarınız beni orada sınayıp denediler ve kırk yıl boyunca yaptıklarımı gördüler.

aaron had said to them before: 'my nation, you have been tempted by it.
and olsun ki harun daha önce onlara: "ey kavmim! siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz.

"no!" he cried. "your souls have tempted you to do something evil!
(ya'kub): "herhalde, dedi, nefisleriniz sizi aldatıp bir işe sürükledi.

he said: verily we have tempted thy people after thee, and the samiri hath led them astray.
(allah): "ama biz senden sonra kavmini sınadık. samiri onları saptırdı" dedi.

'no' he (jacob) said, 'your souls have tempted you to do something.
"hayır, egonuz sizi bir işe sürüklemiş.