Hai cercato la traduzione di untie da Inglese a Turco

untie me now.
Şimdi beni çöz.

and untie the knot from my tongue
"dilimden düğümü çöz,

i want to hear that song. untie me."
o şarkıyı dinlemek istiyorum. Çöz beni" der.

“and untie the knot of my tongue.”
"dilimden düğümü çöz,

now just don't untie me no matter what."
o halde ne olursa olsun sakın çözme beni!"

and no matter what i say, you cannot untie me from the mast.
ama ne söylersem söyleyeyim beni çözmeyeceksin.

all right, untie me now and we'll get some dinner."
tamam, şimdi beni çöz de akşam yemeğini yiyelim.

and the first mate wisely resists and doesn't untie odysseus.
birinci adam bilgece karşı koyar ve odysseus'u çözmez.

and odysseus does his best job playacting and says, "untie me. untie me.
odysseus en iyi şekilde rol yapar ve "Çöz beni, Çöz beni

he's like, "is this still the rehearsal, or should i untie him?"
"hala rol mu yapıyor, yoksa onu çözmeli miyim?"

as the senior officer approaches with a baton, layma stands up with deliberation, reaches her arms up over her head, and begins, very slowly, to untie her headdress that covers her hair.
kıdemli polisin copu ile geldiğini görüyorsunuz, layma tedbirli şekilde ayağa kalkıyor, kollarını kaldırıp kafasının üstüne getiriyor ve son derece yavaşca saçlarını kapatan baş sargısını çözmeye başlıyor.

at the end of lunch, they untie the anchor, they set off through the baths of caracalla and over the walls of the city and then an abandoned gatehouse and decide to take one more look at the pyramid of cestius, which has this lightning rod on top.
Öğle yemeği bitiminde, ipi çözüp, yola koyuluyorlar caracalla hamamları ve terk edilmiş bir kale boyunca uzanan şehir duvarları üzerinde ilerliyorlar ve cestius piramidine bir kez daha bakmaya karar veriyorlar, Üzerinde bir aydınlatma çubuğu var ve