Hai cercato la traduzione di bene grazie, e tu da Italiano a Turco

bene grazie, e tu
sto uscendo ci sentiamo, ciao

sto bene, grazie.
İyiyim, teşekkür ederim.

lo ti appartengo e tu mi appartieni
i belong to you and you belong to me

e tu sei un abitante di questa contrada
bu şehre (mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun.

e preso un calice, rese grazie e disse: «prendetelo e distribuitelo tra voi
sonra kâseyi alarak şükretti ve, ‹‹bunu alın, aranızda paylaşın›› dedi.

e tu, cafarnao, fino agli inferi precipiterai! essa esisterebbe
ya sen, ey kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? hayır, ölüler diyarına indirileceksin! Çünkü sende yapılan mucizeler sodomda yapılmış olsaydı, bugüne dek ayakta kalırdı.

per zàbulon disse: e tu, issacar, nelle tue tende
ve sen, İssakar, çadırlarında sevin!

ti fidanzerò con me nella fedeltà e tu conoscerai il signore
onlar da yizreele yanıt verecekler.

lo supplicherai ed egli t'esaudirà e tu scioglierai i tuoi voti
adaklarını yerine getirirsin.

«ascoltami e io parlerò, io t'interrogherò e tu istruiscimi»
‹ben sorayım, sen anlat.›

disse [mosè]: “e tu, sâmirî, qual era il tuo disegno?”.
(musa) dedi ki: "ya senin amacın nedir ey samiri?"

sicché io ti guidi verso il tuo signore e tu [lo] tema?".
“İster misin seni rabbine kavuşturan yola vurayım.böylece sen de o'na saygı duyasın?” [7,104-105; 26,16-17; 26,23-28]

È grazie alla sua misericordia, che stabilisce per voi la notte e il giorno affinché possiate riposare e procurarvi la sua grazia e affinché gli siate riconoscenti”.
allah dinlenmeniz için geceyi ve lütfedip verdiği rızkı aramanız için gündüzü meydana getirmiştir. bunlar, o'nun rahmetinden ötürüdür.

allah ci darà della sua grazia, e così il suo messaggero ancora.
allah bize lütfundan verecektir; resulü de.

fallace è la grazia e vana è la bellezza, ma la donna che teme dio è da lodare
ama rabbe saygılı kadın övülmeye layıktır.

grazia e pace sia concessa a voi in abbondanza nella conoscenza di dio e di gesù signore nostro
tanrıyı ve rabbimiz İsayı tanımakla lütuf ve esenlik artan ölçüde sizin olsun.

ritornarono con la grazia e il favore di allah, non li colse nessun male e perseguirono il suo compiacimento.
bu yüzden kendilerine bir fenalık dokunmadan, allah'tan nimet ve bollukla geri döndüler; allah'ın rızasına uydular.

coloro che credono in allah e a lui si aggrappano, li farà entrare nella sua misericordia e nella sua grazia e li guiderà sulla retta via.
alah'a inanıp o'na yapışanları (allah), kendinden bir rahmetin ve lutfun içine sokacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir.

annunciano la novella del beneficio di allah e della grazia e che allah non lascia andar perduto il compenso dei credenti.
allah'tan bir nimeti, bir lütfu ve allah'ın müminlerin ödülünü vermezlik etmeyeceğini de müjdelerler.

allah ci darà della sua grazia, e così il suo messaggero ancora. i nostri desideri tendono ad allah”.
allah bize lütfundan yine verir, resûlü de. bizim isteğimiz sadece allah’ın rızasıdır!” deselerdi, kendileri için elbette daha iyi olurdu.