Imparare a tradurre dagli esempi di traduzione forniti da contributi umani.
Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
ad occidentalem plagam erunt castra filiorum ephraim quorum princeps fuit helisama filius ammiu
batıda efrayim ordugahının sancağı dikilecek, efrayime bağlı bölükler orada konaklayacak. efrayimoğullarının önderi ammihut oğlu elişama olacak.
cum proficiscendum fuerit deponent levitae tabernaculum cum castra metanda erigent quisquis externorum accesserit occidetu
konut taşınırken onu levililer toplayacak; konaklanacağı zaman da onlar kuracak. levililer dışında konuta yaklaşan ölüm cezasına çarptırılacak.
et manete extra castra septem diebus qui occiderit hominem vel occisum tetigerit lustrabitur die tertio et septim
‹‹aranızda birini öldüren ya da öldürülen birine dokunan herkes yedi gün ordugahın dışında kalsın. Üçüncü ve yedinci gün kendinizi de tutsaklarınızı da günahtan arındıracaksınız.
et cum coepisset induci in castra paulus dicit tribuno si licet mihi loqui aliquid ad te qui dixit graece nost
kaleden içeri girmek üzereyken pavlus komutana, ‹‹sana bir şey söyleyebilir miyim?›› dedi. komutan, ‹‹grekçe biliyor musun?›› dedi.
cumque adpropinquasset ad castra vidit vitulum et choros iratusque valde proiecit de manu tabulas et confregit eas ad radices monti
musa ordugaha yaklaşınca, buzağıyı ve oynayan insanları gördü; çok öfkelendi. elindeki taş levhaları fırlatıp dağın eteğinde parçaladı.
ait david ad ahimelech cettheum et abisai filium sarviae fratrem ioab dicens quis descendet mecum ad saul in castra dixitque abisai ego descendam tecu
o zaman davut, hititli ahimelek ile yoavın kardeşi, seruya oğlu avişaya, ‹‹kim benimle ordugaha, saulun yanına gelecek?›› diye sordu. avişay, ‹‹ben seninle geleceğim›› diye karşılık verdi.
ascendensque gedeon per viam eorum qui in tabernaculis morabantur ad orientalem partem nobee et iecbaa percussit castra hostium qui securi erant et nihil adversi suspicabantu
gidyon novah ve yogbohanın doğusundan, göçebelerin yolundan geçerek düşman ordugahına saldırdı. adamlar hazırlıksız yakalandılar.
colliget autem vir mundus cineres vaccae et effundet eos extra castra in loco purissimo ut sint multitudini filiorum israhel in custodiam et in aquam aspersionis quia pro peccato vacca conbusta es
‹‹temiz sayılan bir kişi ineğin külünü toplayıp ordugahın dışında temiz sayılan bir yere koyacak. İsrail topluluğu temizlenme suyu için bu külü saklayacak; bu, günahtan arınmak içindir.
constituerunt autem habitatores hierusalem ochoziam filium eius minimum regem pro eo omnes enim maiores natu qui ante eum fuerant interfecerant latrones arabum qui inruerant in castra regnavitque ochozias filius ioram regis iud
yeruşalim halkı yehoramın en küçük oğlu ahazyayı babasının yerine kral yaptı. Çünkü araplarla ordugaha gelen akıncılar büyük kardeşlerinin hepsini öldürmüştü. dolayısıyla yehoram oğlu ahazya yahuda kralı oldu.
et factum est cum venisset dies crastinus constituit saul populum in tres partes et ingressus est media castra in vigilia matutina et percussit ammon usque dum incalesceret dies reliqui autem dispersi sunt ita ut non relinquerentur in eis duo parite
ertesi gün saul adamlarını üç bölüğe ayırdı. adamlar sabah nöbetinde ammonluların ordugahına girdi. kırım günün en sıcak zamanına dek sürdü. sağ kalanlar dağıldı; iki kişi bile bir arada kalmadı.
cumque venisset gedeon narrabat aliquis somnium proximo suo et in hunc modum referebat quod viderat vidi somnium et videbatur mihi quasi subcinericius panis ex hordeo volvi et in madian castra descendere cumque pervenisset ad tabernaculum percussit illud atque subvertit et terrae funditus coaequavi
gidyon ordugahın yanına vardığında, adamlardan biri arkadaşına gördüğü düşü anlatıyordu. ‹‹bir düş gördüm›› diyordu, ‹‹arpa unundan yapılmış bir somun ekmek, midyan ordugahına doğru yuvarlanarak çadıra kadar geldi, çadıra çarpıp onu devirdi, altüst etti. Çadır yerle bir oldu.››