Hai cercato la traduzione di suus da Latino a Turco

suus
onun

suus 'non me
ben değilim, o

et erudiet eum illud in iudicio deus suus docebit eum illu
tanrısı ona uygun olanı gösterir, onu eğitir.

et dixit ei patruus suus indica mihi quid dixerit tibi samuhe
amcası, ‹‹samuel sana neler söyledi, lütfen bana da anlat›› dedi.

evigilans autem noe ex vino cum didicisset quae fecerat ei filius suus mino
nuh ayılınca küçük oğlunun ne yaptığını anlayarak,

audivit autem uxor uriae quod mortuus esset urias vir suus et planxit eu
uriyanın karısı, kocasının öldüğünü duyunca, onun için yas tuttu.

at mulier recedentibus tenebris venit ad ostium domus ubi manebat dominus suus et ibi corrui
kadın gün ağarırken efendisinin kaldığı evin kapısına geldi, düşüp yere yığıldı. ortalık aydınlanıncaya dek öylece kaldı.

dixitque ei armiger suus fac omnia quae placent animo tuo perge quo cupis ero tecum ubicumque volueri
silahını taşıyan genç, ‹‹ne düşünüyorsan öyle yap›› diye yanıtladı, ‹‹haydi yürü! düşündüğün her şeyde seninleyim.››

et fecit malum coram domino sed non sicut pater suus et mater tulit enim statuas baal quas fecerat pater eiu
yoram rabbin gözünde kötü olanı yaptıysa da annesiyle babası kadar kötü değildi. Çünkü babasının yaptırdığı baalı simgeleyen dikili taşı kaldırıp attı.

deditque eis pater suus multa munera argenti et auri et pensitationes cum civitatibus munitissimis in iuda regnum autem tradidit ioram eo quod esset primogenitu
babaları onlara çok miktarda altın, gümüş, değerli eşyalar armağan etmiş, ayrıca yahudada surlu kentler vermişti. ancak, yehoram ilk oğlu olduğundan, krallığı ona bırakmıştı.

dixit autem ei absalom frater suus num amnon frater tuus concubuit tecum sed nunc soror tace frater tuus est neque adfligas cor tuum pro re hac mansit itaque thamar contabescens in domo absalom fratris su
kardeşi avşalom ona, ‹‹seninle birlikte olan kardeşin amnon muydu?›› diye sordu, ‹‹haydi, kızkardeşim, sesini çıkarma. o senin üvey kardeşindir. bu olayın üzerinde durma.›› böylece tamar, kardeşi avşalomun evinde yalnız ve üzgün yaşadı.