Hai cercato la traduzione di mīlestībā da Lettone a Turco

visi jūsu darbi lai notiek mīlestībā!
her şeyi sevgiyle yapın.

brāļu mīlestībā mīliet viens otru, godbijībā pārsteidziet cits citu!
birbirinize kardeşlik sevgisiyle bağlı olun. birbirinize saygı göstermekte yarışın.

visā pazemībā un lēnprātībā, un pacietībā viens otru mīlestībā paciezdami,
her bakımdan alçakgönüllü, yumuşak huylu, sabırlı olun. birbirinize sevgiyle, hoşgörüyle davranın.

jo dievs ir mans liecinieks, ka es ilgojos pēc jums visiem jēzus kristus mīlestībā.
hepinizi mesih İsanın sevgisiyle nasıl özlediğime tanrı tanıktır.

bet, mīlestībā sekodami patiesībai, mēs visumā pieaugsim viņā, kas ir galva, kristus,
tersine, sevgiyle gerçeğe uyarak bedenin başı olan mesihe doğru her yönden büyüyeceğiz.

ko jūs gribat? vai lai es nāku pie jums ar rīksti, vai mīlestībā un lēnprātības garā?
ne istiyorsunuz? size sopayla mı geleyim, yoksa sevgi ve yumuşak bir ruhla mı?

bet kungs lai pavairo un bagātus jūs dara mīlestībā savā starpā un ar visiem, tāpat kā mēs ar jums.
rab birbirinize ve bütün insanlara beslediğiniz sevgiyi, bizim size beslediğimiz sevgi ölçüsünde çoğaltıp artırsın!

savas dvēseles šķīstīdami mīlestības paklausībā, brāļu mīlestībā, mīliet cits citu sirds vienkāršībā un sirsnībā!
gerçeğe uymakla kendinizi arıttınız, kardeşler için içten bir sevgiye sahip oldunuz. onun için birbirinizi candan, yürekten sevin.

ja jūs manus baušļus pildīsiet, jūs paliksiet manā mīlestibā, tāpat kā es sava tēva baušļus pildīju un palieku viņa mīlestībā.
eğer buyruklarımı yerine getirirseniz sevgimde kalırsınız, tıpkı benim de babamın buyruklarını yerine getirdiğim ve sevgisinde kaldığım gibi...

no kura visa miesa, kas apvienota un savienota visādām palīgsaitēm, mīlestībā augs sevis izkopšanai saskaņā ar katra locekļa darbības mēru.
onun önderliğinde bütün beden, her eklemin yardımıyla kenetlenip kaynaşmış olarak her üyesinin düzenli işleyişiyle büyüyüp sevgide gelişiyor.

neviens lai nenicina tavu jaunību; bet tu esi paraugs ticīgajiem vārdos, darbos, mīlestībā, ticībā un šķīstībā.
gençsin diye kimse seni küçümsemesin. konuşmada, davranışta, sevgide, imanda, paklıkta imanlılara örnek ol.

jo ja tavs brālis ēdiena dēļ tiek apbēdināts, tad tu vairs nedzīvo mīlestībā. nepazudini ēdiena dēļ to, kura dēļ kristus ir miris!
yediğin bir şey yüzünden kardeşin incinmişse, artık sevgi yolunda yürümüyorsun demektir. mesihin, uğruna öldüğü kardeşini yediklerinle mahvetme!

un mēs pazinām un ticējām tai mīlestībai, kas dievam ir uz mums. dievs ir mīlestība, un, kas paliek mīlestībā, tas paliek dievā un dievs viņā.
tanrının bize olan sevgisini tanıdık ve buna inandık. tanrı sevgidir. sevgide yaşayan tanrıda yaşar, tanrı da onda yaşar.

bet jūs, brāļi, esiet aicināti brīvībai; tikai ne tādai brīvībai, lai jūs dotu vaļu miesai, bet kalpotu cits citam gara mīlestībā!
kardeşler, siz özgür olmaya çağrıldınız. ancak özgürlük benlik için fırsat olmasın. birbirinize sevgiyle hizmet edin.

mīlestība
aşk