Hai cercato la traduzione di es un privilegio trabajar en un lu... da Spagnolo a Turco

quiere trabajar en un hospital.
o bir hastanede çalışmak istiyor.

ha de introducirles en un lugar que les placerá.
allah onları hoşnud olacakları bir yere (cennete) elbette koyacaktır.

por sus maldades los castiga en un lugar donde lo vean
kötülükleri yüzünden onları cezalandırır;

la canon powershot sx10 is es un cámara con la que trabajar en la práctica se hace muy agradable.
canon powershot sx10 is megazum dijital fotoğraf makinesi pratik koşullarda kullanması keyif veren bir model.

recoge del suelo tu equipaje, tú que habitas en un lugar bajo asedio
eşyalarınızı toplayın yerden.

porque israel es obstinado como una vaca obstinada: ¿los apacentará jehovah ahora, como a un cordero en un lugar espacioso
Şimdi rab nasıl güder onları otlakta kuzu gibi?

"tomarás el carnero de la investidura y cocerás su carne en un lugar santo
‹‹harunla oğulları göreve atanırken kesilen koçun etini kutsal bir yerde haşlayacaksın. haşlanan eti ve sepetteki ekmeği buluşma Çadırının giriş bölümünde yiyecekler.

y di: '¡señor! ¡haz que desembarque en un lugar bendito!
"ve, 'rabbim, beni kutlu bir yere indir.

el modo seguro de php es un intento para resolver el problema de la seguridad en un servidor compartido.
güvenli kip

hemos instalado a los hijos de israel en un lugar bueno y les hemos proveído de cosas buenas.
andolsun biz İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz nimetlerden rızık verdik.

cuando, atados unos a otros, sean precipitados en un lugar estrecho de él, invocarán entonces la destrucción.
(elleri boyunlarına zincirlerle) bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman orada ölümü çağırırlar (yetiş ey ölüm, nerdesin, gel bizi bu azabdan kurtar! derler).

haré cesar en moab a quien ofrezca holocaustos en un lugar alto, y a quien ofrezca incienso a sus dioses, dice jehovah
yok edeceğim›› diyor rab.

la principal publicación del oedt es un informe anual del fenómeno europeo de las drogas, que se presenta en un paquete informativo multilingüe.
emcdda’nın başlıca çıkıș noktası avrupa’da uyuşturucu sorununun yıllık genel değerlendirmesi olup, bunu çok dilli, yıllık bir rapor paketinde sunmaktadır.

el centro de información está formado por varios módulos. cada módulo es una aplicación individual, pero el centro de información reune todos estos programas en un lugar común.
bilgi merkezi birçok modülden oluşur. her modül ayrı bir uygulamadır, fakat bilgi merkezi tüm bu uygulamaları tutarlı bir şekilde organize eder.

info es un tipo de documentación. los documentos están en un formato denominado texinfo, que se puede leer en la línea de órdenes con el programa info.
info, bir belge türüdür. belgeler texinfo adı verilen bir dosya biçimindedirler, ve komut satırından info komutu yardımıyla okunabilirler.

el disco de rescate ha sido correctamente verificado. por favor remueva este de la unidad ahora y guardelo en un lugar seguro.presione siguiente para continuar.
the truecrypt rescue disk has been successfully verified. please remove it from the drive now and store it in a safe place.click next to continue.

– por otro, el cese es un lugar de búsqueda y elaboración de soluciones basadas en transaccionesa partir de posiciones iniciales que representan interesesdivergentes o incluso contradictorios.
– Öte yandan, aesk, araștırmalarınyürütüldüƒü ve ilk etapta farklı ve hatta birbiriyleçelișen çıkarların temsil edildiƒi durumlarda anlașmaya dayalı çözümlerin bulunduƒubir yerdir.

el hecho de que el botón interruptor esté situado en un lugar que resulta inconveniente para todos quienes usamos nuestro ojo izquierdo, cuando tomamos fotografías, es un detalle menor.
sol gözünü kullanarak çekim yapan kullanıcılar için rahatsızlık uyandıran buton küçük bir detay.

es un privilegio tuyo, no de los otros creyentes -ya sabemos lo que hemos impuesto a estos últimos con respecto a sus esposas y esclavas, para que no tengas reparo.
bir zorluğa uğramaman için; müminlerin eşleri ve cariyeleri hakkında onların üzerine neyi farz kılmış olduğumuzu bildirmiştik.

serán para aarón y para sus hijos, quienes los comerán en un lugar santo, porque es cosa muy sagrada para él, de las ofrendas quemadas para jehovah. esto es un estatuto perpetuo.
ve harunla oğullarına ait olacak. onu kutsal bir yerde yiyecekler. Çünkü çok kutsaldır. rab için yakılan sunulardan onların sürekli bir payı olacak.››