Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
estovolverá a ocurrir cuando los países candidatos u otros estados miembros decidan adoptar la moneda única.
birli¤e yeni katılan ülkeler veyadi¤er Üye devletler de tek para birimine katılmaya kararverdi¤inde bu gene yapılacaktır.
existe menos seguridad sobre otros efectos no lineales, como por ejemplo, lo qué podría ocurrir con la circulación oceánica.
doğrusal olmayan etkilerin ne olacağı, sözgelimi okyanus akıntılarına neler olabileceği, fazla açıklık kazanmamıştır.
presiones este botón para aplicar las preferencias seleccionadas a todos los conflictos futuros que puedan ocurrir durante la sincronización. @label
bu eşzamanlama sırasında oluşacak ileriki tüm çakışmalarda seçili tercihi uygulamak için bu düğmeye basın. @ label
de todas formas, no es del todo negativo, ya que canon ha hecho un esfuerzo en minimizar los problemas que pueden ocurrir con altas resoluciones en sensores de imagen pequeños.
fakat bu konuda tamamen olumsuz değiliz çünkü canon oldukça küçük boyutlardaki bir görüntü sensörü üzerinde piksel sayısının artışından kaynaklanabilecek problemleri giderme konusunda belli bir çaba harcamış.
lo mismo puede ocurrir en el caso de que expertos de diferentes instituciones vayan a participar en la labor del ond; por ejemplo, en la elaboración del informe nacional.
bu husus farklı kurumlardan uzmanlar uuim’nin çalışmalarına katılacağı zaman da, söz gelimi ulusal raporun hazırlanmasına yönelik olarak geçerli olabilir.
esto nunca debe ocurrir: mergeresultsaved: m_pmfi=0 si sabe cómo reproducir esto, por favor contacte con el autor del programa.
bu, hiç oluşmamalı: mergeresultsaved: m_ pmfi=0 bu durumun nasıl tekrarlanacağını biliyorsanız, lütfen uygulamanın yazarıyla iletişime geçin.
y se levantó uno de ellos, que se llamaba agabo, y dio a entender por el espíritu que iba a ocurrir una gran hambre en toda la tierra habitada. (esto sucedió en tiempos de claudio.
bunlardan hagavos adlı biri ortaya çıkıp bütün dünyada şiddetli bir kıtlık olacağını ruh aracılığıyla bildirdi. bu kıtlık, klavdiusun imparatorluğu sırasında oldu.
dijeron: «¡lot! ¡somos los enviados de tu señor! ¡no se llegarán a ti! ¡ponte en camino con tu familia durante la noche y que ninguno de vosotros se vuelva! tu mujer, sí que se volverá y le alcanzará el mismo castigo que a ellos. esto les ocurrirá al alba. ¿no está cercana el alba?»
melekler, ey lut dediler, şüphe yok ki biz, rabbinin elçileriyiz, onlar, sana kesin olarak ilişemezler; sen gece karanlığı basınca ailene mensup olanlarla yola düş, hiçbiriniz, ardına bakmasın, ancak karını beraber götürme, çünkü o da onların uğrayacağı azaba uğrayacak. Şüphe yok ki uğrayacakları azabın mukadder zamanı, sabah çağıdır; sabah da yakın değil mi?