Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
den einen sturm entfesselnden
birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.
da sich aber ein sturm erhob der heiden und der juden und ihrer obersten, sie zu schmähen und zu steinigen,
yahudilerle öteki uluslardan olanlar ve bunların yöneticileri, elçileri hırpalayıp taşa tutmak için düzen kurdular.
oder glaubt ihr euch in sicherheit davor, daß wer im himmel ist, gegen euch einen sturm von steinchen sendet?
aynı şekilde, üstünüze gökten taş yağdıran bir fırtına göndermeyeceğine dair göktekinden güvence mi aldınız?
und für sulaiman (machten wir gratis fügbar) den wind als sturm, der gemäß seiner anweisung zum land weht, das wir mit baraka erfüllten.
bereketli kıldığımız yere doğru, süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik.
einen jeden ergriffen wir für seine sünde; so sandten wir gegen einige von ihnen einen sturm von steinchen, andere ergriff der schrei, mit anderen ließen wir die erde versinken, andere ließen wir ertrinken.
bazılarının üstüne taş yağdıran bir kasırga gönderdik. bir kısmını, o korkunç titreşimli ses yakaladı.
dann den im stürmen stürmenden!
birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.