Hai cercato la traduzione di baska ne var ne yok da Turco a Francese

allah onların kalplerinde ne var, ne yok pek iyi biliyor.
voilà ceux dont allah sait ce qu'ils ont dans leurs cœurs.

ne bir serinlik var, ne bir güzellik var.
ni fraîche, ni douce.

onda ne sersemletme var, ne onunla sarhoş olurlar.
elle n'offusquera point leur raison et ne les enivrera pas.

orada ne bir sersemlik var, ne de sarhoş olurlar.
elle n'offusquera point leur raison et ne les enivrera pas.

ne sizin boşuna kuruntularınızın aslı var, ne kitap ehlinin kuruntularının aslı.
ceci ne dépend ni de vos désirs ni des désirs des gens du livre.

artık onun ne gücü vardır, ne yardımcısı.
il n'aura alors ni force ni secoureur.

kaydedilmemiş değişiklikler var. ne yapmak istersiniz?
des modifications n'ont pas été enregistrées. que voulez -vous faire & #160;?

orada bir kadeh kapışırlar ki içinde ne saçmalama var, ne de günaha sokma.
là, ils se passeront les uns les autres une coupe qui ne provoquera ni vanité ni incrimination.

orada bir kadeh tokuştururlar ki, içinde ne bir boş laf var ne de günaha sokuş.
là, ils se passeront les uns les autres une coupe qui ne provoquera ni vanité ni incrimination.

ona ilişkin ne kendilerinin bir ilmi vardır ne de atalarının.
ni eux ni leurs ancêtres n'en savent rien.

artık onun için ne bir kuvvet vardır ne de bir yardımcı.
il n'aura alors ni force ni secoureur.

bu vakitlerden başka zamanlarda yanınıza izinsiz girerlerse ne size suç var, ne onlara ve birbirinizi de dolaşabilirsiniz.
en dehors de ces moments, nul reproche ni à vous ni à eux d'aller et venir, les uns chez les autres.

o'nun dışındakilerden size ne bir dost vardır ne de bir şefaatçı.
vous n'avez, en dehors de lui, ni allié ni intercesseur.

'% 1' isimli bir dizin var. ne yapmak istiyorsunuz?
un dossier intitulé « & #160; %1 & #160; » existe déjà. que voulez -vous faire & #160;?

allah'ın dostları için ne bir korku vardır, ne de üzülürler.
en vérité, les bien-aimés d'allah seront à l'abri de toute crainte, et ils ne seront point affligés,

ondan başka bütün taptıklarınızın ne size yardıma güçleri vardır, ne kendilerine yardıma.
et ceux que vous invoquez en dehors de lui ne sont capables ni de vous secourir, ni de se secourir eux-mêmes.»

"neniz var ki, konuşmuyorsunuz!"
qu'avez-vous à ne pas parler?»

ey inananlar, sizi rızıklandırdığımız şeylerden bir kısmını yoksullara harcayın o gün gelip çatmadan ki o gün ne alışveriş var, ne dostluk, ne şefaat.
o les croyants! dépensez de ce que nous vous avons attribué, avant que vienne le jour où il n'y aura ni rançon ni amitié ni intercession.

"neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?"
qu'avez-vous à ne pas parler?»

fakat benden size bir doğru yol gösterici geldi mi o doğru yolu gösterenin izinden gidenlere ne korku vardır, ne hüzün.
toutes les fois que je vous enverrai un guide, ceux qui [le] suivront n'auront rien à craindre et ne seront point affligés».