Hai cercato la traduzione di büyükbabası da Turco a Inglese

büyükbabası tarafından eğitildi.
she was educated by her grandfather.

o tıpatıp büyükbabası gibidir.
he's just like his grandfather.

büyükbabası yaşlı bir yargıç idi.
his grandfather was a magistrate, an elderly man.

büyükbabası ona pahalı bir oyuncak aldı.
his grandfather bought him the expensive toy.

tom'un büyük büyükbabası kör doğdu.
tom's great grandfather was born blind.

büyükbabası yaşına göre hâlâ oldukça sağlıklı.
his grandfather is still very healthy for his age.

bob sabah erken saatlerde büyükbabası ile buluştu.
bob met her grandfather early in the morning.

büyükbabası onu, bir geneleve sattığında sadece 14 yaşındaymış.
when she was 14 years old, her grandfather sold her to a brothel.

sizin ve kuzenlerinizin ortak bir büyükanne ya da büyükbabası var.
you and your cousins share a grandparent in common.

büyükbabası yorgos papandreu da 1960'larda başbakanlık yapmıştı.
his grandfather, george papandreou, was prime minister in the 1960s.

babası, üç amcası ve büyükbabası derbyshire ccc kriket takımında oynamışlardır.
his father, three uncles and grandfather all played first-class cricket for derbyshire ccc.

büyükbabası, İsrail beck, filistin'de İbranice baskı sektörü canlandırmıştır.
his grandfather, israel beck, revived the hebrew printing industry in palestine.

büyükbabası oyuncu ve yazar george du maurie, babasıysa oyuncu gerald du maurier'dir.
her grandfather was the artist and writer george du maurier and her father the actor gerald du maurier.

babası abraham mendelssohn zengin bir bankacı, büyükbabası moses mendelssohn yahudi bir din adamı ve filozoftu.
a grandson of the philosopher moses mendelssohn, felix mendelssohn was born into a prominent jewish family.

anne tarafından büyükbabası marcus vipsanius agrippa ve anneannesi augustus'un kızı yaşlı julia'dır.
his maternal grandparents were marcus vipsanius agrippa and julia the elder, daughter of augustus.

boram ailenin 3.nesil sanatçılarından biriydi büyükbabası hwang hae ve büyükannesi baek sul hee'de tanınmış şarkıcılardandı.
she is a 3rd generation artist in korea as both her grandfather, hwang hae, and grandmother, baek sul hee, were both famous singers.

horowitz'in büyükbabası joachim, birinci esnaf cemiyetine ait bir seyyardı (ve sanat destekçisiydi).
horowitz's grandfather joachim was a merchant (and an arts-supporter), belonging to the 1st guild.

baba tarafından büyükbabası nero claudius drusus ve babaannesi ise mark antony ve küçük octavia'nın kızı küçük antonia'dır.
his paternal grandparents were nero claudius drusus and antonia minor, daughter of mark antony and octavia minor.

büyükbabası johann michael strauss (1720–1800) dinini değiştirirerek katolik olmuş bir avusturyalı yahudi'dir.
strauss had a jewish grandfather, johann michael strauss (1720–1800), who converted to catholicism.

sangster'ın büyük büyükbabası anthony bertram bir yazar, anne tarafından atalarından biri ise politikacı ve sömürgeci yönetici sör evan nepean'dı.
sangster's great-grandfather, anthony bertram, was a novelist, and one of sangster's maternal ancestors was politician and colonial administrator sir evan nepean.