Hai cercato la traduzione di edemediğini da Turco a Inglese

o, ona onu niçin ziyaret edemediğini açıkladı.
she explained to him why she couldn't visit him.

gerek gratz gerekse blagovcanin, yetkililerin uluslararası toplumu işleri kendi başlarına yürütebildiklerine ikna edemediğini söylüyor.
both gratz and blagovcanin say that authorities have failed to convince the international community that they are capable of running things on their own.

bu eylemi gerçekleştirirken senato'yu savaş sırasında romalıları müttefik askerlerinden ayırt edemediğini söyleyerek ikna etti.
he justified this action to the senate by saying that in the din of battle he could not distinguish roman from ally .

g17 plus genel başkan yardımcısı mladjan dinkiç, partisinin sosyalistlerle işbirliğini "hayal bile edemediğini" söyledi.
g17 plus deputy leader mladjan dinkic said his party "could not imagine" co-operation with the socialists.

"profesyonellik için çabalasalar" ve halkın güvenini kazanmış olsalar bile, veljoviç polisin hak ettiği statüyü elde edemediğini düşünüyor.
though they "strive for professionalism" and have earned the public's trust, veljovic thinks the police have not yet gained the status they deserve.

alman marshall fonu'ndan stephen szabo, sırbistan'ın slobodan miloseviç'in kosova'daki politikalarının sonuçlarını henüz kabul edemediğini söyledi.
stephen szabo, of the german marshall fund, said serbia has yet to adjust to the consequences of slobodan milosevic's policies in kosovo.

oysa defalarca sormuşlardı; "büyüyünce ne olacaksın?" diye. "mutlu" diyemedik. Çünkü çocuktuk, akıl edemedik.
whereas, they asked repeatedly, "what you gonna be when you grow up?" case. "happy," he did not. because we were children, we can not mind.