Hai cercato la traduzione di hissetmiyorum da Turco a Inglese

İyi hissetmiyorum.
i don't feel good.

harika hissetmiyorum.
i don't feel great.

ben çok iyi hissetmiyorum.
i don't feel so good.

kendimi pek iyi hissetmiyorum.
i'm not feeling so good.

ben sadece memnun hissetmiyorum.
i just don't feel satisfied.

burada kendimi rahat hissetmiyorum.
i don't feel comfortable here.

yogamı yapmadım. hazır hissetmiyorum."
i didn't do yoga. i'm not ready."

gece o mahallede yürümeyi güvenli hissetmiyorum.
i don't feel safe walking in that neighborhood at night.

ben o suyu içtikten sonra, iyi hissetmiyorum.
i don't feel well after drinking that water.

İyi hissetmiyorum. bana bir ilaç verir misiniz?
i don't feel well. could you give me some medicine?

böylesine bir davranış için aşağılamaktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.
i feel nothing but contempt for such behavior.

demek istediğim, o kişiyle empati kuruyorum ama bana dokunulduğunu hissetmiyorum.
i mean, i empathize with that person but i don't literally feel the touch.

dudaklarımı hissetmiyorum; yüzüm donuk. ellerimi hissetmiyorum; ayaklarımı hissetmiyorum.
i can't feel my lips; my face is frozen; i can't feel my hands; i can't feel my feet.

ve çok başarılı insanlarla karşılaşıyorum, "neden daha tatminkar hissetmiyorum? diyorlar.
and i meet a lot of people who are very successful, who say, "why don't i feel more fulfilled?

ben de, "Öyle mi, çok güzel, çünkü kendimi engelli gibi hissetmiyorum" diye düşünüyordum.
i thought, "well, that's amazing, because i don't feel disabled."

benim oruçlu günlerim işle dolu, günlük işlerimi yerine getiriyorum ve kendimi pek aç hissetmiyorum." dedi.
my days of fasting are filled [with work], i complete my tasks every day and i don't feel it as hunger," almir seckanovic told setimes.

"eğer ikimiz bir arada olmazsak eğlenecekmişim gibi hissetmiyorum" ifadesi görüyoruz. bu michigan'dan birisinin yazdığı birşey.
we see, "i just feel like i'm not going to have fun if it's not the both of us." that was from someone in michigan.

"herhangi bir iddianameden endişe duymuyorum, ve kendimi suçlu hissetmiyorum." diyen limay sözlerini şöyle sürdürmüştü: "eğer şüphelilerden biriysem...
"i'm not worried about any indictment and i don't feel guilty," he said. "if i'm one of the suspects ...

1- oraya gittiğinizde şey gibi hissediyorsunuz, yabancı bir ülkede gibi hissetmiyorsunuz, birincisi bu.
the first thing is that, when you go there, you don't feel like visiting a foreign country.