Hai cercato la traduzione di ilgilenmek da Turco a Inglese

beni sorunla ilgilenmek için tuttular.
i've been hired to take care of the problem.

bu tür sorunla ilgilenmek için eğitildim.
i've been trained to deal with this kind of problem.

tom'la ilgilenmek ara sıra zor olabilir.
tom can be difficult to deal with at times.

tom sorunla ilgilenmek için isteksiz görünüyor.
tom seems to be unwilling to tackle the problem.

bu hayati insanlarla ilgilenmek olan bir doktor.
this is a doctor, whose life is caring for people.

bu konularla ilgilenmek için kendinizi kötü yapmanız gerekmez.
my belief is that you don't have to make yourself bad to look at these issues.

tom'un o tür bir sorunla ilgilenmek için yeterli deneyimi yoktu.
tom didn't have enough experience in dealing with that kind of problem.

Özel ve dar ilgi alanları ile ilgilenmek as’nin en çarpıcı özelliklerinden biridir.
pursuit of specific and narrow areas of interest is one of the most striking features of as.

uzmanlar, priştine'de yıllardır kimsenin inşaat sorunlarıyla ilgilenmek istemediğini söylüyor.
experts say that for years, no one was interested in dealing with construction problems in pristina.

para kazanmak için teknolojiyi kullandığımız kadar, kendimizle ilgilenmek için de kullansaydık, iyi olmaz mıydı?
wouldn't it be great if the technology we used to take care of ourselves was as good as the technology we use to make money?

kurumda herhangi bir fakülte ders programýna kaydolmamýþ öðrencinin kabahatlerini tartýþýr ve ilgili davalarla ilgilenmek için rektöre teklif sunar.
it discusses misdemeanours on the part of students at the institution who are not enrolled on any faculty study programme and submits a proposal to the rector for dealing with the cases concerned.

* sınırlı davranış ilgi ve etkinliklerde sınırlı olmaktır; örneğin tek bir televizyon programı ile ilgilenmek gibi.
* restricted behavior is limited in focus, interest, or activity, such as preoccupation with a single television program, toy or game.

kurumun görevi ülkedeki azınlıkların sorunlarıyla ilgilenmek, topluma kazandırılmalarına yardımcı olmak ve insan haklarının korunması yönünde çalışmak olacak.
the institution will be tasked with addressing the problems of the country's minorities, helping them integrate into society, and working for the protection of human rights.

dünya bankası, bu ülkelerdeki yetersiz beslenmeyle ilgilenmek için 10 milyar, 10.3 milyar dolara ihtiyaç olduğunu tahmin ediyor.
well, the world bank estimates it would take about 10 billion dollars -- 10.3 -- to address malnutrition in those countries.

sonrasındaki günler ise arkadaşım sevgilisine, diğer gün ise vodafone-one diye bir organizasyona katıldı ve tüm işlerle tek başına ilgilenmek zorunda kaldım.
in the days after, my friend met her boyfriend and participated in an organization called vodafone-one and i had to deal with all the works by myself.

holbrooke, dışişleri bakanlığının avrupa'dan sorumlu bakan yardımcılarından biri olarak bh ile ilgilenmek üzere büyükelçiliği 1994 yılında almanya'ya devretmişti.
holbrooke gave up the ambassadorship to germany to handle bih as assistant secretary of state for european affairs in 1994.

belki en önemli yükümlülük, hastalarla bire bir... ...ilgilenmek, onları eğitmek... ...desteklemek ve kendilerine... ...nasıl bakabileceklerini açıklamaktır.
well, maybe the most important engagement is the one-to-one, seeing patients one-to-one, educating them, supporting them, explaining how they can take care of themselves.

bu sorunları çözmenin tek yolu ki bunun çok engeleri vardir bu yüzyılda meydana gelen tek yol işbiriliği ve beraber çalışmakla çözülür. bundan dolayı yumuşak güç çok önemli olmaktadir. ağları yönetme istidadı bu sorunlarla ilgilenmek için ve işbiriliğini elde edebilmek.
and the only way you can solve these problems -- and this is where many greatest challenges are coming in this century -- is through cooperation, through working together, which means that soft power becomes more important, that ability to organize networks to deal with these kinds of problems and to be able to get cooperation.

"tele-hekimlik" çözümünü geliştirdik. fikri mülkiyeti bize ait bu işle ilgilenmek isteyen herkesle bu çözümü paylaşmaktan mutluluk duyarız. yine de kar edebilirsiniz.
and we designed this telemedicine solution. it's proprietary to us, and we are happy to share what we have learned with anyone who is interested in doing it. you can still be profitable.

her türlü et ve süt ürünü ile ilgili ve bunlardan oluşacak yan ürünlerle ilgili tüm işleri yapmak, bunları almak, satmak, ithal ve ihraç etmek, paketlemek, depolamak, nakletmek, dağıtmak, pazarlamak, ve dünyanın her yerinde her türlü et ve süt işiyle ilgilenmek, şirketin işlerinden kaynaklanan veya müşterilerinin talebiyle oluşan işleri yapmak, ve yine bahsi geçen işleri yapmak için hammadde, ekipman ve donanım, ilgili malzeme ithal etmek, ve yine her türlü imalat, işlenme, öğütülme ve ticaret ve bunlarla ilgili her türlü işi yapmak
to do all the businesses related to all kinds of meat and milk product and their by-products and to buy, sell, import, export, package, store, transport, distribute, market them and to take care of all kinds of meat and milk businesses all over the world, to do businesses arising from the company or the requests of the customers and to import raw material, equipment and hardware, relevant material for performing the said businesses and to carry out all kinds of manufacturing, processing, grinding and trade issues and all kinds of businesses related to these.