Hai cercato la traduzione di tekabül da Turco a Inglese

bu saatte 5 doların altına tekabül ediyor.
that comes down to under five dollars an hour.

gitar gibi bazı enstrümanlarda her bir fret bir yarıtona tekabül eder.
a fret is a raised element on the neck of a stringed instrument.

veya hiçbir gerçeğe tekabül etmeksizin sırf boş laf mı edeceksiniz?”
do you only mention empty names?

bu şekildeki her nokta çok karmaşık ve güzel şeklin simetrisine tekabül eder.
each point in this pattern corresponds to a symmetry of this very complex and beautiful shape.

organa, buna tekabül eden özerk topluluk tarafýndan belirlenen bir baþkan baþkanlýk eder.
it is headed by a president designated by the corresponding autonomous community.

bundan 8 hisse karşılığı 8.000.000.-tl ye tekabül eden kısmı,
as regards the portion corresponding to 8.000.000 representing 8 shares the said capital,

İlk einstein halkası resmin en çarpık bölgesine tekabül eder ve açıkça galaktik disk ile gösterilir.
the first einstein ring corresponds to the most distorted region of the picture and is clearly depicted by the galactic disc.

setimes: tekabül ilkesi iki ülke arasında işe yarar mı ve kosova bunu ister mi?
setimes: would the reciprocity principle work between the two countries, and would kosovo ask for it?

elastik bir polimer için düşük sıcaklık kötü kaliteye tekabül ederken yüksek sıcaklık aynı çözücüyü daha iyi yapabilir.
for a flexible polymer, low temperature may correspond to poor quality and high temperature makes the same solvent good.

Şirketin, mevcut 2 bin 800 çalışanının üçte birine tekabül eden 600 işçiyi işten çıkarmayı planladığına dair söylentiler dolaşıyor.
rumours are circulating that the company is planning to lay off 600 workers, representing a third of its 2,800 employees.

burada, "m"nin" kütlesinin 3.4 kat atomik birime tekabül geldiği vurgulanmaktadır.
this notation is ambiguous: here, it means that the mass "m" is 3.4 times the atomic unit of mass.

siparişe tekabül eden sipariş numarası, rapor tarihinden sonraki ayda beklenen çizimler ve siparişler için ayrıca listelenecektir.
order number corresponding to the order, it shall also be listed for the drawings and orders expected in the next month after the report date.

mesela; 8 seri adımda 2 misli seyreltmenin sonucundaki pozitif okumalar, 1:256 titer değerine tekabül eder.
for example, positive readings in the first 8 serial twofold dilutions translate into a titer of 1:256 (i.e., 2−8).

İşbu sÖzleŞme ve bağımsız bölüm ile ilgili vergilerin değişmesi veya vergi oranlarının artırılması veya yeni vergi ve harç oluşturulması hallerinden alici kendine tekabül eden kısımlarından ayrıca sorumludur.
in the event relevant taxes change with this contract and the independent section or in the event of rise of tax rates, if new tax and charges are accrued, the buyer shall also be responsible for the portion pertaining to itself for these rises.

c formunun belirtilen zaman içerisinde düzenlemediğimizde tam cst veya genel vergi ücretine (hangisi yüksekse) tekabül eden farklı ödeyeceğimizi kabul ediyoruz.
in case of our inability to issue 'c form within stipulated time, we agree to pay the difference in tax amounting to full cst or general rate of tax whichever is higher.

3 gece 4 gün, yemesi, içmesi her şeyiyle türkiye’dekiyle aşağı yukarı aynı fiyata tekabül ediyor, o benim için bir avantajdı.
3 nights 4 days accommodation, food & beverage were all the same price in turkey, which was an advantage for me.

bir roma libra'sı yunan minasının dörtte üçüne tekabül ettiği için bir roma talent'i 1.25 yunan talent'inen eşittir.
a libra is exactly three quarters of a greek mina, so a roman talent is 1.25 greek talents.

Şirketin, mevcut 2 bin 800 çalışanının üçte birine tekabül eden 600 işçiyi işten çıkarmayı planladığına dair söylentiler dolaşıyor. 2003 yılındaki benzer söylentiler sonrasında pliva'nın 500 çalışanı işten çıkarılmıştı.
rumours are circulating that the company is planning to lay off 600 workers, representing a third of its 2,800 employees. following similar rumours in 2003, 500 of pliva's employees were laid off.

sinyalin bant genişliği 10 khz'in altındadır (çıktıdaki her sütun 10 khz genişliğinde bir kanala tekabül etmekte olup, sinyal sadece tek bir sütunda görülmektedir).
the bandwidth of the signal is less than 10 khz (each column on the printout corresponds to a 10 khz-wide channel; the signal is present in only one column).

1995'de, yasadışı ilaçlar 400 milyon dolarlık bir sektördü, dünya ticaretinin %8'ine tekabül ediyor, neredeyse gaz ve petrolle aynı düzeyde.
in 1995, illegal drugs were a $400 billion business, representing eight percent of world trade, roughly the same as gas and oil.